Abdülhamid Han sondaj gemisi rotasını Akdeniz'e çevirdi.

İsteyen istediği kadar oyun kursun, Abdülhamid Han sondaj gemisi Doğu Akdeniz'de yeni oyun kurdu ve dengeler Türkiye'nin lehine değişti.
Petrol-Doğal Gaz arama konusu dış politika, ekonomi ve ulusal güvenliği ilgilendiren bir mesele haline geldi. Bu çabalar, sadece savunma alanında değil petrol-doğal gaz alanında da önümüzdeki dönemde oluşturulacak yeni ittifaklarda Türk bayrağının masada daha dik durabilmesi açısından da son derece kıymetli.
Türkiye'nin doğal gaz kaynaklarını pazarlayan ticaret merkezi olmasını, Avrupa’ya gidecek gazın engellenmesini, Türkiye'nin Doğu Akdeniz’den çekilmesini bu saatten sonra beklemek ve dayatmak sadece bir hayaldir.
Ben bu bölgeden çok çok ümitliyim. Bence, Türkiye'nin ortaya koyduğu güçlü duruş ve oluşturduğu güçlü sondaj filosunun çalışmalarının meyve verme zamanı gelmiştir.
Burası Doğu Akdeniz'deki en yüksek potansiyelin olduğu alan. Çamur volkanları ve petrol sistemleri arasındaki ilişkiler, literatürdeki bazı çalışmalarda detaylı olarak incelenmiştir. Antalya, Finike ve Rodos havzalarındaki potansiyel hidrokarbon arama hedefleri aynı zamanda petrol ve doğalgaz sahalarının da en yoğun olduğu bölgedir.
Petrol ve doğalgaz araştırmalarında veri miktarı ve türü arttıkça, tüm jeolojik, jeomorfolojik, jeokimyasal ve jeofzik bilgi ve verilerinin bütünleştirilmesi başarı için bir gereklilik haline gelmiştir.
1970’lerde Akdeniz’deki ilk çamur volkanlarının keşfinden bugüne, farklı alanlarda birçok çamur volkanı, çamur diyapiri ve soğuk sızıntı belirlenmiştir. Akdeniz’deki çamur volkanları Türkiye’nin Akdeniz’deki MEB’ndeki büyük hidrokarbon kaynaklarının varlığı için kanıttır.
Çamur volkanları ile petrol ve doğalgaz sahaları arasında sıkı bir ilişki vardır. Çamur volkanları, petrol ve doğalgaz sahalarında yaygın olarak görülen oluşumlardandır. Bu volkanlar, genellikle antiklinal doruklarına veya kıvrımlanma sonucu oluşan kırıklara yakın yerlerde oluşurlar.
Öncelikle jeolojik, jeofzik ve sondaj verileri değerlendirildiğinde, denizlerdeki hidrokarbon aramalarında ekonomik üretim yapılabilir petrol ve doğalgaz sahalarının keşfedilmesinde başarısız olunmasının ana nedeninin jeolojik ve jeofziksel veri yetersizliği olmadığı, aksine arama kuyularının lokasyonlarının yanlış seçilmesi olduğu kolaylıkla tespit edilebilmektedir. Bu nedenle, sondaj lokasyonlarının sadece sismik ölçümlerden elde edilen sinyallere dayanan yorumlara göre seçilmesi yerine, mevcut jeolojik, jeomorfolojik, jeokimyasal ve jeofzik verilerin bütünleşik bir şekilde değerlendirmesi sonucunda seçilmesi oldukça önemlidir.
Hidrokarbon emareli kuyular, hidrokarbon gaz çıkışları, soğuk sızıntılar, çamur volkanları ve otijenik karbonatlar, Türkiye denizlerindeki (Akdeniz, Karadeniz, Marmara Denizi) çalışan petrol sistemleri için kanıttır. Her ne kadar, Akdeniz'deki denizlerinde delinen bazı kuyularda hidrokarbon emarelerine rastlanmış olsa da, bugüne kadar uzun süreli üretim yapılabilecek herhangi bir ekonomik petrol ve doğalgaz sahası keşfi yapılamamıştır.
Petrol ve doğalgaz araştırmalarında veri miktarı ve türü arttıkça, tüm jeolojik, jeomorfolojik, jeokimyasal ve jeofzik bilgi ve verilerinin bütünleştirilmesi başarı için bir gereklilik haline gelmiştir. Tüm bilgi ve verilerin başarılı bir şekilde ilişkilendirilmesi, çok daha doğru sonuçların alınmasına katkı sağlayacaktır. Doğu Akdeniz ve Antalya havzasında petrol ve doğalgaz birikimleri için umut vaat eden bölgeler, jeolojik, jeokimyasal ve jeofzik verilere eklenen jeomorfolojik verilerle de bütünleştirilerek ve kişisel deneyimlerle birleştirilerek belirlenmelidir.
Akseki 1 lokasyonu Atina çamur volkanı ve iyi bir antiklinal üzerinde. Bence bu sondaj lokasyonu başarı ile sonuçlanır ve Akseki-1 arama kuyusu "GOL" olur. Gemimiz otomatik konumlandırma pozisyonu aldı ve an itibariyle matkap GAZ için dönmeye başladı.
Türkiyemin, Türk Milletinin Şansı Bol Olsun.
ŞİDDETLE TAVSİYE EDİYORUM: Bilhassa çamur volkanları, graben ve yarı grabenler, deniz dibi sırtları, dom yapıları ve kıvrım sistemleri ile delta depoları gibi kapan sahası oluşturma potansiyeli bulunan jeomorfolojik birimlerin kuyu lokasyonları belirlenirken dikkate alınmasının çok önemli olduğunu düşünmekteyim. Hidrokarbon arama faaliyetlerinin önerilen hedef alanlara kaymaları halinde keşif başarısına katkıda bulunulabileceği öngörmekteyim ve önerilen kuyu yerlerinde, sondaj çalışmalarının yapılmadan önce Oruç Reis sismik araştırma gemisi kullanılmak suretiyle su sütunundan ve deniz tabanından jeolojik ve jeokimyasal numuneler alınarak sondaj yerlerinin doğrulanmasını tavsiye ediyorum.

Comments

Popular posts from this blog

"Altın Madeni’nde Siyanürle Altın Aranıyor" iddiası..

Akdeniz’in Hidrokarbon Potansiyeli

Yörükler-1 kuyusu kuru kuyu olma ihtimali riski çok yüksek