Posts

Showing posts from January, 2024

Doğu Akdeniz Gaz Politikasında Uzun ve Sıcak Bir Yaz.!

Yüksek gaz fiyatları ve Avrupa'nın gaz kaynaklarını çeşitlendirme ihtiyacı, dünya üretimindeki küçük hacmine rağmen on yıllık Doğu Akdeniz gaz pazarının (şimdilik Mısır, İsrail ve Kıbrıs) dikkatini artırdı. Doğu Akdeniz gaz ekosisteminin en büyük sorunlarından biri, alt bölge dışına boru hatlarının bulunmaması ve Mısır'daki gaz sıvılaştırma kapasitesinin sınırlı olmasıdır. İsrail ve Kıbrıs açıklarında yeni sıvılaştırma tesisleri için birbiriyle yarışan teklifler var, bölge içi boru hatları ise geliştirilmekte ve daha fazlası teklif edilmektedir. Doğu Akdeniz fosil yakıt tüketiminde geç kaldı ve dünyanın büyük bir kısmı önümüzdeki onyıllarda karbonsuzlaştırmaya doğru ilerleyecek. Bu nedenle bu ülkeler gazlarını “yerden çıkarmaya” ve mümkün olduğu kadar çabuk pazarlamaya motive oluyorlar. Eylül 2023'te, genellikle anlaşamayan ülkeler arasında bir diplomatik faaliyet dalgası yaşandı: Kıbrıs, Mısır, İsrail, Lübnan ve Türkiye. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail B

Doğu Akdeniz Gaz Rönesansı: AB’nin Doğal Gaz Arz Güvenliği

Dünyanın petrol kaynaklarının %40’ının tükendiği ve Uluslararası Enerji Ajansına göre, 2030 yılından itibaren petroldeki arzın talebi karşılayamayacağı bir döneme yaklaşılırken hâlen enerji ihtiyacının yarısını ithalat yoluyla karşılayan, dünyanın en büyük petrol ve gaz ithalatçısı olan Avrupa Birliği, tahminlere göre 2030 yılından itibaren enerji ihtiyacının %70’ini kendi bölgesi dışından temin edecektir. Avrupa Birliği ihtiyacı olan petrolünün %82'sini, doğal gazının da %57'sini ithal etmek durumunda ve bu durumu onu ciddi bir doğal gaz krizi ile karşı karşıya bırakabilmektedir.  Avrupa Birliği için yakın dönemde Doğu Akdeniz’de çıkarılan gazın ihtiyaçlarının giderilmesi için büyük bir imkân oluşturabileceği görülmektedir. Bu sebeple Avrupa Birliğinin, Doğu Akdeniz bölgesi dahil çeşitli bölgelere yönelik enerji politikasına çevre faktörünü entegre ederek hem enerji etkinliğinin hem de yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının teşvik etmesi gerekecektir. AB'nin benim

Üçüncü Tarafların Müdahalesi Doğu Akdeniz’de Krizi Derinleştiriyor..

Doğu Akdeniz’deki gelişmeler, Yunanistan’ı esasen sadece küçük bir boyutuyla ilgilendiriyor. Ne var ki Atina yönetiminin konuyu Türkiye ile müzakere etmek yerine maksimalist bir anlayışla uluslararasılaştırma çabası ve konuyla normalde ilişkisi olmayan üçüncü tarafların konuya dâhil olma girişimleri nedeniyle süreç her geçen gün farklı bir dinamiğe bürünüyor. Görünürde Doğu Akdeniz’deki sorun, Yunanistan ile Türkiye arasında kıta sahanlığının sınırlandırılmasına yönelik bir uzlaşmazlık. Ancak gerçekte mesele ne Türkiye ile Yunanistan arasındaki uzlaşmazlıkla ne bölgedeki potansiyel hidrokarbon rezervleriyle ne de Doğu Akdeniz’deki güç mücadelesiyle sınırlı. Sorun, bunların hepsini kapsayacak şekilde bölgesel ve küresel sistemdeki dönüşüm ve bu dönüşümle beraber ortaya çıkmakta olan fayda ve maliyetlerle ilişkili. Doğu Akdeniz’e kıyısı bile olmayan devletlerin Atina yönetimi lehine keskin bir tavır almaları de bundan kaynaklanıyor. Bu noktada, Doğu Akdeniz’deki gelişmeler Yunanistan ve

Doğu Akdeniz'deki gaz hangi rota üzerinden Avrupa'ya gidecek?

Image
Doğu Akdeniz’de bulunan doğal gaz kaynaklarının büyüklüğü bölgedeki stratejik ve ekonomik rekabeti tetiklemektedir. Dolayısıyla bölgede keşfedilen petrol ve doğal gaz miktarları ile buradaki kaynakların dış pazarlara nasıl ulaştırılacağı konusu bu güç mücadelesinin odak noktalarını oluşturmaktadır. Bölgede fosil yakıtlar bakımından önemli bir kaynak potansiyeli bulunurken söz konusu kaynakların enerji piyasalarına taşınmasında 2 senaryo öne çıkmaktadır. Bunlardan ilki Türkiye rotası ve ikincisi de LNG seçeneğidir. Gelinen nokta itibariyle Doğu Akdeniz’deki ana motivasyon unsurlarının yeni kaynak alanları keşfetmenin yanında bu kaynakların en ekonomik ve güvenli şekilde transfer edilmesi olduğu söylenebilir. Doğu Akdeniz havzasında keşfedilen doğal gazın küresel piyasalara iletilebilmesi açısından LNG transferinin oldukça kritik bir yeri vardır. Özellikle Asya-Pasifik bölgesine boru hatlarıyla doğal gaz taşınmasının ekonomik olarak oldukça maliyetli olmasından dolayı bu bölgedeki ülkele

Deniz Sınırlandırma İlkeleri ve metedolojisi

Image
Deniz alanlarının sınırlandırılması sırasında çapraz çizgilerin kullanılması dünya çapında yaygın bir prosedürdür. Yeryüzünün küre şeklinden kaynaklanan eğim nedeniyle çapraz çizgiler kullanılmıştır. Dünyanın eğiminin oluşturduğu derecenin altını oymak, coğrafi gerçekliği baltalamak olur. Bu nedenle, 1998'de SSCB ile İsveç, 2000'de Umman ve Pakistan ve 2015'te Fransa ve İtalya arasında olanlar da dahil olmak üzere, birçok sınırlandırma anlaşmasının sınırlandırma sırasında düz çizgiler yerine çapraz çizgiler uyguladığı görülebilir. Uygun bir sınırlandırma ile uygunsuz bir sınırlandırma arasındaki farkı ayırt etmek için, uluslararası hukuktan türetilen ve deniz yargı alanlarının sınırlandırılmasında kullanılan ilkeleri kavramak çok önemlidir. Sınırlandırma süreci, uluslararası sözleşmelerden, mahkeme içtihatlarından ve bir uygulama geçmişinden türetilen ilkelerin bir karışımı tarafından yönetilir.Uluslararası mahkemeler, ilgili kıyı şeridinin coğrafi gerçeklerini dikkate alar