Posts

Showing posts from August, 2023

Türkiye - Libya MEB Sınırlandırma Anlaşması

Image
Doğu Akdeniz’de atılan en önemli adımlardan biri Libya ile Türkiye arasında 2019’da imzalanan ve her iki ülkede de aynı yıl yürürlüğe giren MEB Sınırlandırma Anlaşması’dır. Anlaşma ile Türkiye’nin Doğu Akdeniz’e dair hukuki savlarının diğer devletlerce kabul edilmediği fikri büyük ölçüde yıkılmıştır. Türkiye artık Doğu Akdeniz’de deniz sınırlandırma anlaşması yapan bir ülke konumuna gelmiştir. BM Genel Sekreteri, anlaşmanın BM Sözleşmesi’nin 102. maddesi gereğince Sekreterliğe kaydedildiğini 30 Eylül 2020 tarihinde onaylamış ve tescil edilerek gereken kayıt işlemi gerçekleştirilmiştir. BM Sözleşmesi’nde yer alan bu maddenin amacı, uluslararası hukuka aykırı diplomasi yürütülmesini engellemek ve devletler arası şeffaflığı sağlamaktır. Bu durumun sonuçları Türkiye için büyük önem arz etmektedir. Böylelikle Türkiye’nin söz konusu bölgedeki sismik araştırma ve sondaj faaliyetleri başka bir hukuki meşruiyet kazanmış ve iki devlet arasındaki deniz sınırında bu tür faaliyetler için hukuki bir

GKRY hukuken TEK TARAFLI münhasır ekonomik bölge ilan edemez.

Image
Rum tarafı "Ben kendi tarafımda münhasır ekonomik bölge (MEB) ilan ettim, Kıbrıs'ın tümü üzerinde değil" diyerek bunu savunmaya kalkıyor. Ama Kıbrıs adasındaki iki toplum, bir devlet olarak bir gün eğer birleşecekse, bunun birlikte düzenlenmesi gerekiyor. Güney Kıbrıs'ın hukuken münhasır ekonomik bölge ilan etme hakkı yoktur: "Bir ada, eğer bir devletin parçası ise kendi başına MEB ilan edemez." Ama bir Kıbrıs Cumhuriyeti olsaydı, ilan edebilirdi. Buradaki sorun, iki toplumun bir arada bir Kıbrıs Cumhuriyeti'ni oluşturmaması. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun 1962 tarihli doğal kaynaklar üzerinde Daimi Egemenlik Kararı’na göre, doğal kaynaklar o ülkede yaşayan halklara ve milletlere aittir, denilmekte ve devletlerden asla bahsedilmemektedir. GKRY’nin bu anlamda tek yanlı olarak yasa dışı biçimde ilan ettiği sözde MEB’i ile Kıbrıs Türklerinin haklarını gasp etmesi kesinlikle kabul edilemez. GKRY’nin hukuken tek taraflı olarak MEB ilan etme hakkı y

1982 BMDHS ve kıyı devletinin MEB içinde hakları..

1982 BMDHS, kıyı devletinin MEB içinde bir kısmı ekonomik amaçlı, bir kısmı yasama ve yargılama yetkilerini içeren egemen haklarını düzenlemektedir. Ancak sözleşme, üçüncü devletlere de bu deniz alanı üzerinde bazı haklar tanımaktadır. Ekonomik amaçlı faaliyetler ise üçüncü devletlerin münhasır ekonomik bölgedeki haklarına zarar vermemelidir. 1982 BMDHS’ne göre, üçüncü devletler, kıyı devletinin hak ve yükümlülüklerine saygılı ve kanun ile düzenlemeleriyle uyumlu olarak serbestçe seyrüsefer, deniz üzerinden uçuş ve deniz altına kablo ve boru döşeme haklarına sahiptirler. Kıyıları karşı karşıya ve yan yana devletler arasında münhasır ekonomik bölgenin sınırlandırılması, belirlenmesi konusunda, kıta sahanlığı sınırlandırılması için “Hakkaniyet İlkesi” kabul edilmiştir. Buna göre, MEB sınırlandırması, anlaşma yoluyla ve uluslararası hukuka uygun olarak hakça bir sonuca varacak şekilde yapılacaktır.  Kıyı devletinin MEB içerisindeki doğal kaynaklar üzerindeki hakkı; canlı doğal kaynaklar v

Avrupa'ya gaz sevkiyatı için Türkiye'ye büyük bir merkez kuruluyor.

Image
Putin,"ABD Artık daha yüksek fiyatlarla enerji tedarik edebilir. Avrupa'ya gaz sevkiyatı için Türkiye'ye büyük bir merkez kuruyoruz. Petrol piyasalarına yönelik hiçbir müdahale, hiçbir rezerv kullanımı petrol ve gaz sorununu çözemez." dedi. Putin’in önerisi öncelikle Avrupa’yla ilgilidir ve Almanya-Fransa-İtalya üçlüsüne açık bir uyarı ve çağrıdır: ABD’nin enerji-politikasıyla uyum, Avrupa sanayisini ve ekonomisini çökertecek. Putin’in önerisi elbette Türkiye’yle ilgilidir; Mavi Akım’la başlayan ve Türk Akımı ile devam eden enerji-politik işbirliğini “gaz merkezi” ile üst aşamaya yükseltmek demektir. Türkiye’de gaz merkezi demek geçiş kazancı, daha ucuz tedarik, fiyatlama avantajı ve petrol ve gaz sanayiinde süreklilik olduğu gibi, aynı zamanda petrol ve gaz güvenliği üzerinden ulusal güvenlik politikalarına katkı demektir. Baltık Denizi'nin altından Avrupa'ya giden Kuzey Akım Rus doğal gaz boru hattı sistemine zarar veren ve nedeni hala araştırılan patlamalar

Libyalı bakan duyurdu: Öncelik Türkiye'nin

Image
Bölgede dengeler değişecek! 29 petrol 12 doğal gaz sahası keşfedildi. Akdeniz'de dengeleri değiştirecek bir gelişme yaşandı. Libya Petrol ve Doğalgaz Bakanı Muhammed Avn, Libya Ulusal Petrol Kurumu'nun gelecek yıl uluslararası şirketleri Libya'da sismik araştırmalar için davet edeceğini, önceliğin de Türk şirketlerinde olduğunu söyledi. Libya'da günlük petrol üretiminin 70'li yıllarda 3 milyona kadar çıktığını hatırlatan Avn, Libya Ulusal Petrol Şirketi'nin verilerine göre kara ve denizlerde 29 yeni petrol sahası, 12 de doğal gaz sahasının keşfedildiğini aktardı. Libya'da petrol ve doğal gaz keşfinde öncelik Türk şirketlerinde Libya Petrol ve Doğalgaz Bakanı Muhammed Avn kara ve denizlerde 29 yeni petrol sahası, 12 de doğal gaz sahasının keşfedildiğini belirterek, sismik araştırmalarda Türk şirketlere öncelik vereceklerini açıkladı Açıklamada bulunan Libyalı Bakan, "Türk şirketlerinin bu alanda yeterli tecrübeleri var, sismik araştırma ve sondaj gemiler

Uluslararası Petrol Şirketleri kırılgan güvenliğe rağmen Libya'ya dönüyor..

Image
Uluslararası Petrol Şirketleri kırılgan güvenliğe rağmen Libya'ya dönüyor Fırtına bulutları, rakip gruplar arasında yenilenen çatışmaların ortasında bir kez daha Libya'nın petrol ve gaz sektörünün etrafında dönüyor. Bu, büyük Petrol şirketlerinin hala geçerli olabilecek belirsiz bir güven duygusuna sahip olduğu bir sakinlik döneminden sonra geldi. Uluslararası Petrol Şirketleri BP ve Eni, Libya hidrokarbonlarının geliştirilmesi üzerindeki on yıllık mücbir sebeplerini kaldırarak büyük arama projelerinin önünü açtı. Libya Ulusal Petrol Kurumu'na göre, iki şirket, Cezayir devlet petrol ve gaz üreticisi Sonatrach ile birlikte 3 Ağustos'ta harekete geçti. Libya'nın Ulusal Petrol Şirketi yetkilileri aylardır Libya'daki güvenlik koşullarının iyileştiğini ve 2020'de iç savaşında büyük ölçüde kabul edilen bir ateşkesin kabul edildiğini söylüyorlar. Çatışma 2014'te başladı ve aynı yıl Uluslararası Petrol Şirketlerinin Libya'dan neredeyse tamamen çıkmasına yol

Fosilsiz kimya fabrikası

Image
 Plastik ve diğer birçok ürün petrol bazlıdır. Alternatif teknolojiler daha yeni var olmaya başlıyor ve hepsi devasa miktarlarda elektrik gerektiriyor. Kimya endüstrisi, modası geçmiş ve gerçekçi olmayan varsayımlarla karbondan arındırmayı planlıyor. Kimya endüstrisi Almanya'da büyük bir endüstridir ve evet, kimyasal ürünlerin üretimi Petrol ve Gaz gerektirir. Ancak Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaş nedeniyle Almanya artık Rusya'dan fosil yakıt ithal etmediğinden, sektör alternatif içerikleri ve enerji kaynaklarını yoğun bir şekilde araştırıyor ve uyguluyor. Kimya endüstrisi, diğer endüstriyel sektörlere göre petrol ve gaza daha fazla bağımlıdır. Bu, Ukrayna savaşı göz önüne alındığında mevcut tartışmada özellikle açık hale geliyor, ancak aynı zamanda iklim nötrlüğüne giden yolda uzun vadeli bir zorluktur. Çünkü kimya şirketleri enerji kaynağı olarak sadece petrol ve gazı kullanmıyor. Petrol, karbon içeren birçok günlük kimyasalın üretiminin temelini oluşturur.

Doğu Akdeniz'de Türkiye - AB İlişkileri

Image
Dünyanın petrol kaynaklarının %40’ının tükendiği ve Uluslararası Enerji Ajansına göre, 2030 yılından itibaren petroldeki arzın talebi karşılayamayacağı bir döneme yaklaşılırken halen doğalgaz ihtiyacının yarısını ithalat yoluyla karşılayan, dünyanın en büyük doğalgaz ithalatçısı olan Avrupa Birliği, tahminlere göre 2030 yılından itibaren doğalgaz ihtiyacının %70’ini kendi bölgesi dışından temin edecektir. Avrupa Birliği ihtiyacı olan petrolünün % 82'sini, doğal gazının da % 57'sini ithal etmek durumunda iken bu durumu onu ciddi bir petrol ve gaz krizi ile karşı karşıya bırakabilecektir. Avrupa Birliği için yakın dönemde Doğu Akdeniz’de çıkarılan gazın ihtiyaçlarının giderilmesi için büyük bir imkan oluşturabileceği görülmektedir. Bu sebeple Avrupa Birliğinin, Doğu Akdeniz bölgesi dahil çeşitli bölgelere yönelik politikasına çevre faktörünü entegre ederek hem petrol ve gaz etkinliğinin hem de yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının teşvik etmesi gerekecektir. AB'