1982 BMDHS ve kıyı devletinin MEB içinde hakları..

1982 BMDHS, kıyı devletinin MEB içinde bir kısmı ekonomik amaçlı, bir kısmı yasama ve yargılama yetkilerini içeren egemen haklarını düzenlemektedir. Ancak sözleşme, üçüncü devletlere de bu deniz alanı üzerinde bazı haklar tanımaktadır. Ekonomik amaçlı faaliyetler ise üçüncü devletlerin münhasır ekonomik bölgedeki haklarına zarar vermemelidir.
1982 BMDHS’ne göre, üçüncü devletler, kıyı devletinin hak ve yükümlülüklerine saygılı ve kanun ile düzenlemeleriyle uyumlu olarak serbestçe seyrüsefer, deniz üzerinden uçuş ve deniz altına kablo ve boru döşeme haklarına sahiptirler.
Kıyıları karşı karşıya ve yan yana devletler arasında münhasır ekonomik bölgenin sınırlandırılması, belirlenmesi konusunda, kıta sahanlığı sınırlandırılması için “Hakkaniyet İlkesi” kabul edilmiştir. Buna göre, MEB sınırlandırması, anlaşma yoluyla ve uluslararası hukuka uygun olarak hakça bir sonuca varacak şekilde yapılacaktır. 
Kıyı devletinin MEB içerisindeki doğal kaynaklar üzerindeki hakkı; canlı doğal kaynaklar ve madenler ile diğer cansız doğal kaynaklar olmak üzere iki biçimdedir. İdarî yetkiye bakıldığında, BMDHS’nin 56. ve 60. maddelerine göre kıyı devleti MEB’de her türlü yapay ada, araç ve gerecin yerleştirilmesi ve kullanılması konusunda tek yetkilidir. Ancak mezkûr madde, belirsizlik içermekte olup yoruma açık bulunmaktadır. Bu nedenle, büyük anlaşmazlıklar ortaya çıkmaktadır. 
MEB’i devletler ilan etmekte; kıta sahanlığında ise ilan, koşula bağlı olmaksızın kendiliğinden hak sahibi olunma tarzında ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda bir kıyı devleti, BMDHS’ne taraf olmasa da MEB ilanı gerçekleştirebilmektedir.
BMDHS’nin aşağıda yer verilen maddeleri MEB kavramı ve Doğu Akdeniz deniz yetki alanı uyuşmazlığına ilişkin olarak önemli bulunmaktadır. MEB, BMDHS’de şu şekilde tanımlanmaktadır;
“MEB karasularının ötesinde ve bu sulara bitişik bir bölge olup sözleşmede 55.-77. maddeler arasında düzenlenmiş özel rejime tabi olan ve bu rejim gereği kıyı devletinin hakları ve yetkileri ile diğer devletlerin hakları ve serbestlikleri bu sözleşmenin ilgili maddeleri ile düzenlenmiş olan bölgedir.” 
1982 BMDHS’nin, “Münhasır Ekonomik Bölgede Kıyı Devletinin Hakları, Yetkisi ve Yükümlülükleri” başlıklı 56.Maddesine göre kıyı devleti, münhasır ekonomik bölgede tanımlanmaktadır.
 BMDHS’nin 56. Maddesinin 2. bendine göre, MEB’deki kıyıdaş devletlerin, deniz yatağı üzerindeki sularda, deniz yataklarında ve bunların toprak altında, canlı ve cansız doğal kaynaklarının araştırılması, işletilmesi, muhafazası ve yönetimi konuları ile; aynı şekilde sudan, akıntılardan ve rüzgarlardan enerji üretimi gibi, bölgenin ekonomik amaçlarla araştırılmasına ve işletilmesine yönelik diğer faaliyetlere ilişkin egemen haklar yer almaktadır.
 BMDHS’nin, 56.2. maddesine göre, “Münhasır ekonomik bölgede, sahildar devlet, söz konusu Sözleşme uyarınca haklarını kullanırken ve yükümlülüklerini yerine getirirken, diğer devletlerin haklarını ve yükümlülüklerini gerektiği şekilde göz önünde bulunduracak ve anılan sözleşme hükümleriyle bağdaşacak biçimde hareket edecektir” biçiminde ifade edilmektedir. Madde 57’de ise MEB’in, karasularının genişliğinin ölçülmeye başlandığı esas hatlardan itibaren 200 deniz milinin ötesine geçmeyeceği belirtilmektedir.
1982 BMDHS, kıyı devletinin diğer devlet ve devletlerle ihtilafa düşmesi durumunda, ihtilafın hangi kriterlere göre çözüleceğini düzenlemektedir. Bu maddenin de diğer MEB rejimiyle ilgili diğer kavramlar gibi yoruma açık ve sübjektif olduğu görülmektedir. Özellikle hakkaniyet ilkesinin belirlenmesi, zaman, şartlar ve konjonktürel gelişmelere bağlı olmaktadır. MEB ile ilgili ihtilafların hakkaniyet ilkesine göre belirlenmesi konusu muğlak kalmaktadır.
BMDHS’nin (Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi), “Kıyıları Bitişik ve Karşı Karşıya Bulunan Devletler arasında MEB Sınırlandırması” başlıklı 74. maddesinde, komşu devletler arasında MEB sınırlandırması, hakkaniyete uygun bir çözüme ulaşmak için Uluslararası Adalet Divanı  Statüsünün 38. maddesinde belirtildiği gibi hukuka uygun olarak bir anlaşma ile yapılacaktır. Anlaşmaya varılamazsa “Uyuşmazlıkların Çözümü” başlıklı usullere başvurulacaktır. 
BMDHS’nin, 75. maddesinde ise “Deniz haritaları ve coğrafi koordinatlara ilişkin listeler” başlığına göre, MEB’in sınırlandırma çizgileri uygun ölçekli deniz haritalarında gösterilecektir. BMDHS’nin, 77. maddesinde, sahildar devlet kıta sahanlığında araştırmalar yapabilir ve doğal kaynakları işletebilir. Ancak, başka sahildar devlet söz konusu sahildar devletin iznini almadan bu faaliyetleri yürütemez. MEB, BMDHS’de genel olarak bu maddelerle tanımlanmakla birlikte birçok boşluk ve belirsizliğe de neden olmakta ve günümüzde yaşanan pek çok anlaşmazlığa kaynaklık etmektedir.

Comments

Popular posts from this blog

"Altın Madeni’nde Siyanürle Altın Aranıyor" iddiası..

Akdeniz’in Hidrokarbon Potansiyeli

Yörükler-1 kuyusu kuru kuyu olma ihtimali riski çok yüksek