Posts

Showing posts from November, 2018

Doğu Akdeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Sorunu ve Türkiye

Image
Münhasır Ekonomik Bölge(MEB)'ye ilişkin hükümler 1982 BMDHS’nin 55-85’inci maddeleri arasında düzenlenmiştir. En fazla 200 deniz miline kadar uzanan MEB, karasularının ölçülmeye başladığı hattan itibaren ölçülmeye başlamaktadır (Md. 57; Md. 5-16). Sözleşme, eğer deniz genişliği, bu genişliği karşılayacak kadar büyük değil ise, kıyı devletleri arasında anlaşma yapılmasını öngörmektedir. Ayrıca Sözleşme,  Münhasır Ekonomik Bölge( MEB) ilan eden kıyı devletinin ilan ettiği  Münhasır Ekonomik Bölge( MEB)'yi gösteren harita yayımlayarak bir nüshasını BM Genel Sekreterliğine göndermesi gerektiğini belirtmektedir (Md. 75 Para.2)  1982 Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin ilgili 74. ve 83. Maddeleri, uluslararası yargı ve hakemlik kararlarındaki anlayışı aynen yansıtmaktadır. Bu maddeler, hem kıta sahanlığı hem de MEB sınırlandırması için “kıyıları karşıt ya da bitişik olan devletler arasında kıta sahanlığı sınırlandırması Uluslararası Adalet Divanı Statüsü’nün 38. Maddesinde belirtildiği şekl

Doğu Akdeniz Boru Hattı(EAST-MED) Hayal mi Gercek mi?

Image
Doğu Akdeniz boru hattı gerçekten uygulanabilir bir projemi? Kısacası Doğu Akdeniz doğalgaz planı ikna edici görünmemektedir. Doğu Akdeniz'in doğalgaz ihracat potansiyeli halen açıkça tanımlanmamıştır ve aynı zamanda yerel gaz talebine de bağlı olacaktır. Doğu Akdeniz, HERODOTUS HAVZASI ve Girit denizaltı coğrafyası ve deprem risklerini ,fay hatlarını düşündüğümüzde ekonomik maliyet ve jeolojik/fiziki şartlar bağlamında yapılması akıl ile bağdaşmayacak bir boru hattıdır. Tüm bu belirsizliklerle birlikte, Doğu Akdeniz'deki boru hattı gibi büyük ve pahalı bir projeyi tartışmak henüz erken görünüyor. Doğu Akdeniz, Avrupa doğal gaz dinamikleri ve doğu Akdeniz'in gerçek ihracat potansiyeli daha net hale geldiğinde, önümüzdeki yıllarda mantıklı olabilir.  Ancak şimdilik başka bir AB fantazisine benziyor !!! Doğu Akdeniz boru hattı: Bir seçenek olarak Kıbrıs'taki ve Israil'deki gaz alanlarını Yunanistan vasıtasıyla güney Avrupa'ya bağlayarak Levant havzasından güne

Doğu Akdeniz'de Doğalgaz Jeopolitiği ve Güvenliği..

Image
Doğu Akdeniz son yıllarda dünya gündeminde enerji konusuyla birlikte anılır oldu. Bunda İsrail ve Mısır açıklarındaki sırasıyla Leviathan, Tamar ve Zohr sahalarında kayda değer miktarda doğalgaz keşfedilip üretilmesi önemli rol oynadı. Bunun yanında diğer kıyıdaş ülkeler olan Lübnan, Suriye, Türkiye ve nihayetinde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) deniz alanlarındaki potansiyel rezervler de konuşulmaya başlandı.  Rezervlerin büyüklüğü konusunda petrol endüstrisinde sıkça kullanılan 3P (proven/possible/potential yani kanıtlanmış/olası/potansiyel) kategorisini burada da yapmakta fayda var çünkü kanıtlanmış rezerv dışında kalanlar bolca spekülasyon barındırıyor. İsrail ve Mısır’ın aksine diğer ülkelerde henüz büyük bir gaz keşfi söz konusu değil. Bu açıdan abartılı rakamlara itibar edilmemeli. Mısır’ın sahip olduğu ve üretimde Eni-Rosneft-BP gibi şirketlerinin pay sahibi olduğu 850 bcm gaz keşfedilen Zohr sahası sayesinde ise Mısır uzun bir aradan

Rum-Yunan ikilsinin Kıbrıs'ta ve Doğu Akdeniz'deki JEOPOLİTİK stratejileri..

Image
Kıbrıs’ın stratejik, jeopolitik ve jeoekonomik önemi evrensel, Ortadoğu, Türkiye ve Yunanistan boyutunda değerlendirilecek niteliklere sahiptir. Konu özetle Yunanistan ve Türkiye boyutunda değerlendirildiğinde çarpıcı bir durumla karşılaşılmaktadır. Rum-Yunan ikilisinin Doğu Akdeniz’de planlı ve jeopolitik girişimlerinin yaratığı sorunlara karşı alınacak önlemler ve izlenecek diplomatik, hukuki, ekonomik ve teknik çalışmalar çok önem taşımaktadır. Bu önem her şeyden önce Türkiye açısından Kıbrıs Adasının, KKTC ve Doğu Akdeniz’in stratejik ve jeopolitik öneminden kaynaklanmaktadır. GKRY bilinçli bir politika ile Türkiye’nin stratejik, jeopolitik, jeoekonomik çıkarları, güvenliği, kısaca geleceği açısından çok büyük öneme sahip bir sorunu gündeme taşımıştır. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Avrupa Birliği’ni taraf haline getirmek, Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerini de etkileyecek ve uluslararası aktörleri de taraf haline getirecek bir siyasi oyuna girişmiştir. Yunanistan, ENOSİS’İ ger