Cemal ASLAN - Dogu Akdeniz Petrol & Gaz ve Enerji Panaroma

Münhasır ekonomik bölge, bir kıyı devletinin karasuları esas çizgisinden başlayarak 200 mile kadar varan ve karasuları dışında kalan su tabakası ile deniz yatağı ve onun toprak altında bu kıyı devletine münhasır haklar ve yetkiler tanınan deniz alanıdır. 1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi ile kurallara bağlanan münhasır ekonomik bölge kavramı, devletlere 200 mile varan genişlikte bir alanda hak ve yetkiler vermekte, buna karşın münhasır ekonomik bölgeye sahip olan devletin, üçüncü devlete zarar vermemesi, sahili bulunmayan ve coğrafî bakımdan elverişsiz devletlere hakkaniyet ilkesi çerçevesinde bazı haklar tanımasını öngörmektedir. Sözleşme, paylaşım konusuna da düzenleme getirmekte ve sahilleri bitişik veya karşı karşıya olan denizlerde tarafların anlaşarak çözüm bulması kuralını getirmektedir. Bununla birlikte devletler uygulamada bu kuralı göz ardı ederek hareket etmektedirler. Nitekim GKRY, uluslararası hukuka aykırı olmasına rağmen Doğu Akdeniz’de belir

Barbaros Hayreddin Paşa Doğu Akdenizde Petrol Avında...Doğu Akdeniz'de denizleri KULLANMASINI bilen Șah-Mat diyecek ve KAZANACAK!! Petrol ve doğalgaz aramak için Akdeniz’e açılan Barbaros Hayrettin Paşa sismik gemisinin keşfedeceği her yeni kaynak, Türkiye’nin ve KKTC'nin elini güçlendirecek. Önceden karşıdan izlediği enerji politikalarına şimdi stratejik önemi artan dev yatırımlarla dahil olan Türkiye, Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz arama çalışmalarını hızlandırıyor. Dünyadaki petrol ve doğalgazın yüzde 60’ından fazlası yakın çevresindeki bölgede bulunan Türkiye’nin , Karadeniz’in ardından Barbaros Hayrettin Paşa sismik gemisiyle Akdeniz’e de açılması konuşuluyor. Özellikle Akdeniz’de keşfedilecek her yeni kaynak Türkiye’nin elini hem mali hem de siyasi olarak güçlendirecek. Türkiye’yle imzalanan enerji işbirliği anlaşması , teknik, ekonomik ve stratejik öneminin büyük olduğu, petrol ve doğal gazı da kapsadığını, anlaşma maddelerinde petrol ve doğalgaz altyapılar

Barbaros Hayrettin Paşa sismik gemisi petrol ve doğalgaz aramak için KKTC sularına neden açıldı??? Doğu Akdeniz Bölgesi yapısı itibarı ile birçok ülkenin kıyı şeridini içinde barındıran bir bölgedir. Kıyı devletlerinin çokluğu bölgenin ekonomik hareketliliğini artıran bir unsur olmasına rağmen, bölge ülkeleri arasında zaman zaman ortaya çıkan uyuşmazlıklara da neden olmaktadır. Son dönemde gündeme gelen yetki alanı uyuşmazlıkları da bunlardan bir tanesidir. Kıbrısın çevresinde bulunan zengin petrol ve doğalgaz yatakları, bölge ülkelerini bu çevrenin zenginliklerinden yararlanmak amacıyla kaynakları paylaşmaya itmiştir. Özellikle yakın zamanda başta Güney Kıbrıs Rum Yönetimi olmak üzere pek çok ülke Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşmaları imzalamış ve bu kapsamda ülkeler arasında stratejik birliktelikler başlamıştır. Türkiye ise bu stratejik ortaklıkların dışında bırakılmıştır... Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin durumu ise yine farklı bir uyuşmazlık nedenidir. KKT

BARBAROS HAYREDDİN PAŞA sismik gemisi 21 Nisandan itibaren Kıbrıs sularında Petrol & Gaz arama avına hazır... Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis,"Türkiye’nin Navtex yayımlaması ve Barbaros Gemisi’nin bölgedeki varlığı gibi faaliyetlerin müzakere sürecini yaraladığını" ileri sürdü. Ey Hristodulidis bilmeden konuşma,SAPLA SAMANI KARISTIRMA... Bilginiz Olsun... Ne Türkiye ne KKTC NAVTEX yayımlamadı... NAVTEX Devlet menşeli bir DUYURU değildir ve hic bir ülkeyi ve toplumu temsil etmez...NAVTEX denizcilerin güvenligi icin uyulması gereken tavsiye nitelikli duyurudur ve denizlerde seyir ve faaliyetlerde bulunacak olan KURUM ve ORGAN tarafindan yayınlanır... KKTC'nin Kasım 2011 yılınnda kar payı esasına göre arama, kuyu açma ve işletme yetkisi verilmesini öngören sözleşmede petrol sahalarına yönelik TPAO'ya verdiği HidroKarbon arama lisans izni ve ''Petrol Sahası Hizmetleri ve Üretim Paylaşımı Sözleşmesi'' maddelerine dayalı olarak TPAO Doğu Akdeni

In pipeline business often politics comes before economics!!! A study on the technical and commercial feasibility of the Eastern Mediterranean Pipeline Project with the participation of the energy ministers of Cyprus, Italy, Greece and Israel was shared with the international public opinion under the leadership of the EU Energy Directorate. The EU financed work was done by the EDISON company, which previously planned the IGI and POSEIDON projects. According to EDISON's study, the Eastern Mediterranean Pipeline project will be able to reach Greece through the island of Crete and Poseidon with Italy after coming to Cyprus from the Leviathan gas field of Israel (the map of the East Mediterranean Pipeline project, which is expressed in yellow on the map, will reach Greece through the island of Crete after going to Cyprus from the Leviathan area of Israel. From here, Poseidon, shown in blue, will have the opportunity to reach Bulgarian markets through gray and red lines to Italy) The

İsrail - Türkiye doğalgaz boru hattı Kıbrıs’ın onayı olmadan da inşa edilebilir mi? Türkiye İsrail gazına talip mi? İsrail doğal gazı cazip mi,ucuza mı gelir? İsrail - Türkiye doğalgaz boru hattı Kıbrıs’ın onayı olmadan da inşa edilebilir ancak Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne göre, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi hattın geçmesini engelleyemez ama Çevresel Etki Değerlendirmesi İzini sebebiyle engelleme yapar ve geciktirir. Boru hattının çevre analizinin yapılması, Güney Kıbrıs organları tarafından analizin onaylanması, hat için lisans verilmesi gibi konularda zorluklar çıkarabilir( BMDHS Madde 79. Kıta sahanındaki denizaltı kabloları ve boru hatları ) fakat "Birinci" derecede "EN ÖNEMLİ ENGEL FİYATTIR" yani ekonomik sınırlamalar. Mevcut konjonktürde İsrail gazının Türkiye’ye geleceğini düşünmüyorum. Enerji arzını güçlendirmek isteyen Türkiye İsrail gazını almasa da olur.İsrail ile doğal gaz ticaretinde işler istediği gibi gitmezse, Türkiye seçeneksiz kalmaz.