Posts

Showing posts from 2018

Doğu Akdeniz’i Kim Kontrol Edecek? Doğu Akdeniz kimin denizi?

Image
Rum-Yunan ikilisi ve Israil Doğu Akdeniz’i KIBRIS üzerinden kontrol mu edecek? Büyük fotoğrafta; Kıbrıs meselesi, ABD ve İsrail'in Doğu Akdeniz enerji koridoru hamleleri, Musul-Hayfa petrol boru hattını aktif hale getirmek, Doğu Akdeniz'deki petrol ve gaz rezervleri, Rusya'nın Suriye Tartus'taki deniz üssünü canlandırma planları, Yunanistan'ın ise Rumlar ve İsrail ile Doğu Akdeniz bölgesindeki DOĞALGAZ KAYNAKLARI alanlarını kontrol eden ülkeler olmak için planlar yapması. Mesele DOĞALGAZ KAYNAKLARINI ve Doğu Akdeniz’i Kim Kontrol Edecek.  Emperyalist merkezlerde Yunanistan, Güney Kıbrıs, İsrail ve AB-D Türkiye'siz bir Doğu Akdeniz tasarlamaya çalışıyorlar. Doğu Akdeniz'de ABD jeoloji dairesine göre bölgede tahmini $10 Trilyon Dolar değerinde Petrol ve Doğalgaz var. Ve Kıbrıs önemli bir noktada. Türkiye, Kıbrıs ile Doğu Akdenizdeki Petrol ve Doğalgaz rezervlerinden hukuksal pay ın ı  alma peşinde. Amaç enerji kaynaklı cari açığı kapatmak. Aynı Petrol ve Do

Doğu Akdeniz Havzasının Jeostratejik ve Jeopolitik Önemi

Image
Doğu Akdeniz dar anlamda Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Suriye, İsrail, Mısır, Lübnan, Filistin ve Libya kıyıları ile çevrilidir, Doğu Akdeniz, Dünya petrol rezervlerinin %65,4’üne sahip olan Orta Doğu’nun batıya açılan kapısı olup, Dünya deniz trafiğinin %30’u, petrol taşımacılığının %25’i Akdeniz’den geçmektedir. Doğu Akdeniz Havzası, umut vaad eden yüksek potansiyel hidrokarbon kaynaklarına sahip olması, askeri, ticari ve ulaştırma açısından jeopolitik ve jeostratejik öneme haizdir. Son dönemde keşfedilen hidrokarbon kaynakları Doğu Akdeniz’i uluslararası enerji sektörü ve jeopolitiğin odak noktalarından biri haline getirmiştir. Burada yaşanmakta olan gelişmelerin Akdeniz havzasındaki enerji tablosunda olduğu gibi bölgesel dinamikleri de önemli ölçüde değiştirmesi beklenebilir. Nitekim varlığı tahmin edilen HidroKarbon kaynaklarının büyüklüğü göz önünde bulundurulduğunda Doğu Akdeniz sadece enerji kaynakları transferinde önemli bir k

Yunanlıların ve Kıbrıslı Rumların, Türkiye ve KKTC'ni Ege ve Doğu Akdeniz’den silme hayalleri..

Image
1958 tarihli Cenevre Deniz Hukuku Sözleşmesinde “Kıta Sahanlığı” esas alınıyordu. Kıta sahanlığıyla bağlantılı ekonomik çıkarların yeterli görülmemesi üzerine, şimdi onun yerini çok daha geniş bir alanı ifade eden “Münhasır Ekonomik Bölge” almış bulunuyor.  Özellikle ekonomik ve hukuksal bir anlama sahip olan münhasır ekonomik bölge kavramı, kıta sahanlığı kavramına göre daha geniş bir uygulama alanı içermektedir. Bu nedenle ülkeler genelde, kıta sahanlığı yerine münhasır ekonomik bölge kavramı üzerinde yoğunlaşmaktadır. Söz konusu bölgede deniz yatağına ilişkin canlı ve cansız doğal kaynakların araştırılması, muhafazası, işletilmesi, korunması ve idaresine ilişkin kıyı devletine ekonomik haklar, yetkiler tanıması bu yoğunlaşmanın nedenidir. Türkiye karasularının genişliği, adalar sorunu gibi nedenlerle, başlangıçta Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesine taraf olmamıştır. Ancak, sözleşmeye göre bir kıyı devletinin münhasır ekonomik bölge hakkını kullanabilmesi için taraf olmas

Doğu Akdeniz'de Deniz Yetki Alanları Mücadelesi..

Image
Fiziki ve siyasi coğrafyanın karmaşıklığı, bir çok alanda menfaatlerin çatışması, bölgenin doğal kaynaklarca zenginliği, Doğu Akdeniz’de kıta sahanlığının ve Münhasır Ekonomik Bölge(MEB)’nin öneminin son yıllarda daha da artırmıştır. Dolayısıyla, ülkelerin Münhasır Ekonomik Bölge sınırlarının belirlenmesi, bu denize kıyısı olan Türkiye, Suriye, Lübnan, İsrail, Mısır, Yunanistan, İngiltere, Filistin, KKTC ve GKRY’nin katılacağı çok taraflı bir antlaşma ile çözüme kavuşturulması en akılcı yöntemdir. Denizler, toplumların ulaşım, nakliye, ticaret, turizm, gıda ve savunma gibi pek çok amaçla yararlandıkları önemli alanlardır. Türkiye, denizlerdeki egemen yetki alanlarını açıkladı ama bu yeterli değil. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de mutlaka sınırları belirlenmiş, koordinatları Bakanlar Kurulu’nca onaylanmış Kıta Sahanlığı Egemen Alanlarını yani Münhasır Ekonomik Böllge ilan etmesi gerekli. Bakanlar Kurulu kararının Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Bölümü’ne götürülmesi ve onaylanması yeterli.

Doğu Akdeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Sorunu ve Türkiye

Image
Münhasır Ekonomik Bölge(MEB)'ye ilişkin hükümler 1982 BMDHS’nin 55-85’inci maddeleri arasında düzenlenmiştir. En fazla 200 deniz miline kadar uzanan MEB, karasularının ölçülmeye başladığı hattan itibaren ölçülmeye başlamaktadır (Md. 57; Md. 5-16). Sözleşme, eğer deniz genişliği, bu genişliği karşılayacak kadar büyük değil ise, kıyı devletleri arasında anlaşma yapılmasını öngörmektedir. Ayrıca Sözleşme,  Münhasır Ekonomik Bölge( MEB) ilan eden kıyı devletinin ilan ettiği  Münhasır Ekonomik Bölge( MEB)'yi gösteren harita yayımlayarak bir nüshasını BM Genel Sekreterliğine göndermesi gerektiğini belirtmektedir (Md. 75 Para.2)  1982 Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin ilgili 74. ve 83. Maddeleri, uluslararası yargı ve hakemlik kararlarındaki anlayışı aynen yansıtmaktadır. Bu maddeler, hem kıta sahanlığı hem de MEB sınırlandırması için “kıyıları karşıt ya da bitişik olan devletler arasında kıta sahanlığı sınırlandırması Uluslararası Adalet Divanı Statüsü’nün 38. Maddesinde belirtildiği şekl

Doğu Akdeniz Boru Hattı(EAST-MED) Hayal mi Gercek mi?

Image
Doğu Akdeniz boru hattı gerçekten uygulanabilir bir projemi? Kısacası Doğu Akdeniz doğalgaz planı ikna edici görünmemektedir. Doğu Akdeniz'in doğalgaz ihracat potansiyeli halen açıkça tanımlanmamıştır ve aynı zamanda yerel gaz talebine de bağlı olacaktır. Doğu Akdeniz, HERODOTUS HAVZASI ve Girit denizaltı coğrafyası ve deprem risklerini ,fay hatlarını düşündüğümüzde ekonomik maliyet ve jeolojik/fiziki şartlar bağlamında yapılması akıl ile bağdaşmayacak bir boru hattıdır. Tüm bu belirsizliklerle birlikte, Doğu Akdeniz'deki boru hattı gibi büyük ve pahalı bir projeyi tartışmak henüz erken görünüyor. Doğu Akdeniz, Avrupa doğal gaz dinamikleri ve doğu Akdeniz'in gerçek ihracat potansiyeli daha net hale geldiğinde, önümüzdeki yıllarda mantıklı olabilir.  Ancak şimdilik başka bir AB fantazisine benziyor !!! Doğu Akdeniz boru hattı: Bir seçenek olarak Kıbrıs'taki ve Israil'deki gaz alanlarını Yunanistan vasıtasıyla güney Avrupa'ya bağlayarak Levant havzasından güne

Doğu Akdeniz'de Doğalgaz Jeopolitiği ve Güvenliği..

Image
Doğu Akdeniz son yıllarda dünya gündeminde enerji konusuyla birlikte anılır oldu. Bunda İsrail ve Mısır açıklarındaki sırasıyla Leviathan, Tamar ve Zohr sahalarında kayda değer miktarda doğalgaz keşfedilip üretilmesi önemli rol oynadı. Bunun yanında diğer kıyıdaş ülkeler olan Lübnan, Suriye, Türkiye ve nihayetinde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) deniz alanlarındaki potansiyel rezervler de konuşulmaya başlandı.  Rezervlerin büyüklüğü konusunda petrol endüstrisinde sıkça kullanılan 3P (proven/possible/potential yani kanıtlanmış/olası/potansiyel) kategorisini burada da yapmakta fayda var çünkü kanıtlanmış rezerv dışında kalanlar bolca spekülasyon barındırıyor. İsrail ve Mısır’ın aksine diğer ülkelerde henüz büyük bir gaz keşfi söz konusu değil. Bu açıdan abartılı rakamlara itibar edilmemeli. Mısır’ın sahip olduğu ve üretimde Eni-Rosneft-BP gibi şirketlerinin pay sahibi olduğu 850 bcm gaz keşfedilen Zohr sahası sayesinde ise Mısır uzun bir aradan

Rum-Yunan ikilsinin Kıbrıs'ta ve Doğu Akdeniz'deki JEOPOLİTİK stratejileri..

Image
Kıbrıs’ın stratejik, jeopolitik ve jeoekonomik önemi evrensel, Ortadoğu, Türkiye ve Yunanistan boyutunda değerlendirilecek niteliklere sahiptir. Konu özetle Yunanistan ve Türkiye boyutunda değerlendirildiğinde çarpıcı bir durumla karşılaşılmaktadır. Rum-Yunan ikilisinin Doğu Akdeniz’de planlı ve jeopolitik girişimlerinin yaratığı sorunlara karşı alınacak önlemler ve izlenecek diplomatik, hukuki, ekonomik ve teknik çalışmalar çok önem taşımaktadır. Bu önem her şeyden önce Türkiye açısından Kıbrıs Adasının, KKTC ve Doğu Akdeniz’in stratejik ve jeopolitik öneminden kaynaklanmaktadır. GKRY bilinçli bir politika ile Türkiye’nin stratejik, jeopolitik, jeoekonomik çıkarları, güvenliği, kısaca geleceği açısından çok büyük öneme sahip bir sorunu gündeme taşımıştır. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Avrupa Birliği’ni taraf haline getirmek, Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerini de etkileyecek ve uluslararası aktörleri de taraf haline getirecek bir siyasi oyuna girişmiştir. Yunanistan, ENOSİS’İ ger