Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de Yunanistan ile müzakere edeceği bir konu yoktur.

AB'nin Akdeniz'de üyelerinin 3. ülkelerle olan toprak,hava ve deniz sınırlarını belirleme yetkisi, söz söyleme HAKKI yoktur. Çünkü, AB bir mahkeme değildir. "Üyelik dayanışması" uluslararası hukukun önüne geçemez ve Yunanistanin tek taraflı iddialarını haklı çıkaramaz. AB’nin, Doğu Akdeniz ve Ege'ye ilişkin uluslararası hukuka aykırı ve maksimalist tezleri, Yunanistan’ın 10 mil hava sahası iddiası, adaları gayrihukuki olarak silahlandırmaya çalışması, AB’nin Doğu Akdeniz ve Ege'ye ilişkin Yunan tezlerini meşrulaştırmaya çalışması kabul edilemez.

Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de Yunanistan ile müzakere edeceği bir konu yoktur. Yunanistan'ın anakara olarak Doğu Akdeniz'e KIYISI yoktur ve Egedeki adalar nedeniyle bir kıta sahanlığı sınırlandırması söz konusu değildir. O nedenle Türkiye Doğu Akdeniz'de Yunanistan'la bir deniz sınırlandırma anlaşmasına ihtiyaç duymaz.
BMDHS'nin 46. Maddesi; "adaların tam yetkiye sahip olabilmesi için ülkenin arşipellerden oluşması" şartı var yada büyük ölçüde adalardan müteşekkil olmalı. Bir ülke "Adalar Devleti" olabilmesi için tamamen yada büyük ölçüde adalardan müteşekkil olması gerekiyor. Endonezya, Sri Lanka, Küba, Filipinler gibi çeşitli örnekleri Birleşmiş Milletler tarafından kayda geçirilmiş durumda.
Yunanistan görünenin aksine "adalar devleti" değil. Ülkenin yüzölçümünün sadece %17'si ada, adacık ve kayalıklardan oluşuyor. BMDHS'nde, Uluslararası Adalet Divanı ve Hakem Mahkemesi kararlarında Yunanistan'ı "Adalar Devleti" yapacak herhangi bir ilke, prensip yada karar bulunmuyor.
Yunanistan, sınırlarının en uç noktalarının Girit, Kerpe, Kaşot, Rodos ve Meis olduğunu, bu hat üzerinden bir sınır çizerek diğer ülkelerle ortay hat esasına göre anlaşma yapabileceğini savunuyor. Yunanistan adalar arasında kalan tüm sulari kendi iç suyu olarak sahipleniyor.
Deniz sınırlarının belirlenmesindeki metodoloji, Deniz Hukuku ile Adalet Divanı ve Hakem Mahkemesi kararları sonucunda oluşmuş.Deniz sınırı belirlenmesinde hakkaniyet,eşit uzaklık, oransallık, coğrafyanın üstünlüğü, kapatmama, özel ve beşerî koşulların değerlendirilmesi gerekiyor. Yani bir sınır çizilirken bazi sorulara yanıt aranıyor, mesela; 'Başka bir devletin açık denizlere çıkışını engelliyor musun?', 'Karşılıklı kıyıların uzunluğu ile ortay hat arasında oransallık var mı?', 'Hakkaniyetli bir anlaşma yapıldı mı?
Meis, Yunanistan ana karasına ait bir adadir: Türk ana karasına uzaklığı 2km, Yunan ana karasına uzaklığı ise 580 km. Ortay hatta bakarak “Ters Tarafta” yer alan Meis sınırlandırmada kıyı oluşturamaz, karasuları haricinde kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgeye sahip olamaz. Uluslararasi hukukta, bir ana kara ülkesi egemenliği kendine ait olan adaların kara suları haricinde; Kıta Sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölgesi yoktur.
Yunan adalari, Türkiye-Libya kıyısal projeksiyonunu kesemez. Ana karalar arasındaki ortay hattın yanlis tarafında kalan ve kıyı uzunluğu Turkiye ana karası ile kıyaslanmayacak ölçüde küçük olan Yunan adalari kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bolge oluşturamaz.
Egede Lozan antlasmasina gore adaların etrafında kıta sahanlığı diye bir hak sözkonusu değil. Adaların denizlerdeki hakları konusunda 1977'den bu yana açılan uyuşmazlık davaları sonucu alınmış 8 ayrı karar bulunuyor. Deniz hukukuna göre ana kara devletler arasındaki anlaşmalarda adalar’ın söz hakkı yok.
Yunanistan ile doğu Akdenizi tartışmayacağız. Doğu Akdeniz'e kıyısı olmayanla hangi ortak yol bulunması için görüşeceğiz? Akdeniz'de tartışmalı bölge yoktur. Yunanın hukuksuz, haksiz ve maximalist taleplerini müzakere için masaya oturulmaz.
Adaların Kıta Sahanlığı - Münhasır Ekonomik Bölgesi olabilir. Fakat, bu haklara sahip olma konusu tartışmalıdır. Münhasır Ekonomik Bölge'nin doğduğu yer okyanuslardır, geniş deniz alanlarıdır. Bu nedenle kıyıdaş devletlere 200 millik uzun bir deniz sahasında egemenlik tesis etme yetkisi tanınmıştır.
Ancak bu ölçeği her deniz alanında uygulamak mümkün değildir. Örneğin bu uzunluk EGE ve Doğu Akdeniz’de uygulanamaz. Çünkü kıyıdaş devletlere 200 millik bir deniz sahası bırakılabilecek ölçüde denizalanı yoktur. İşte bu yüzden Ege ve Doğu Akdeniz yarı-kapalı deniz statüsündedir.
Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi, denizcilik iddiaları maksimalisttir. Bir anlaşmanın yokluğunda, bir sınırlandırma yöntemi olarak “orta hat”, tarihi başlık veya özel durumlar hariç olmak üzere, Kıta Sahanlığı - Münhasır Ekonomik Bölgesi için değil, yalnızca “karasuları” (BMDHS Md.15) için geçerlidir. Kıta Sahanlığı - Münhasır Ekonomik Bölgesi'de eşitlik temel ilkedir
Meis, Rodos, Kerpe ve Kaşot adaları; Yunanistan kıta sahanlığında değil, Türk kıta sahanlığındadır. Bu adaların, Yunanistan'ın anakarasına mesafesi 200 milden azdır. Anakaranın kıta sahanlığı üzerinde olan adaların, ayrıyeten kıta sahanlığı olmaz. Akdenizde ANAKARALARA ait adalara KARASULARI haricinde deniz yetki alanı; Kıta Sahanlığı veya Münhasır Ekonomik Bölge verilmedi. Anakaralarla kıyaslandığında, 2 anakaranın arasını yani Anadolu anakarasının, Asya ve Afrika kıtasının önünü Yunan ADALARI kesemez.
Dip Not - Yunanistan'ın baştan beri iddia ettiği adaların anakaralar kadar deniz bölgelerine sahip olduğu tezini 2020 yılında İtalya ile imzaladıkları deniz sınırlandırma anlaşması ile kendi elleriyle çürüttü. Bu anlaşma ile Yunanistan adaların ana kara kadar hakkı olmadığını kabul etmiş oldu. İtalya ile Yunanistan arasında adalara deniz yetki alanı tanınmasını İtalya kabul etmedi. 1977 yılında imzalanan kıta sahanlığı anlaşmasında özellikle Kuzey’deki Diaponia Adası’na daha fazla yetki alanı tanınıyordu fakat bu anlaşmada Diaponia Adası’na hiç etki tanınmadı çünkü İtalya bu adalara hem 6 mil KARASULARI HAKKI hem de azami 12 mil SINIRLAMASI olamaz diyerek kabul etmedi.














Comments

Popular posts from this blog

"Altın Madeni’nde Siyanürle Altın Aranıyor" iddiası..

Akdeniz’in Hidrokarbon Potansiyeli

Yörükler-1 kuyusu kuru kuyu olma ihtimali riski çok yüksek