Türkiye İsrail gazına talip mi, İsrail doğal gazı cazip mi?

Türkiye İsrail gazına talip mi? İsrail doğal gazı cazip mi,ucuza mı gelir?
Mevcut konjonktürde İsrail gazının Türkiye’ye geleceğini düşünmüyorum. Konunun hem jeopolitik hem de ticari tarafı var.Jeopolitik tarafta, boru hattı İsrail’den Türkiye’ye Güney Kıbrıs sularından geçerek gelecek. Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne göre, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi hattın geçmesini engelleyemez ama geciktirir ve her türlü problemi çıkartabilir. Boru hattının çevre analizinin yapılması, Güney Kıbrıs organları tarafından analizin onaylanması, hat için lisans verilmesi gibi konularda zorluklar çıkartacaktır.

 Hattın yapımına başlanması için şirketler projenin güven altına alınması adına hükümetlerarası anlaşma yapılmasını talep edecektir ama Türkiye böyle bir anlaşmayı imzalayamaz. Herhangi bir şirket de böyle bir garanti almadan elini taşın altına koymaz, dış finansman almak için başvurulan finans kurumları da teminat isteyecektir ancak jeopolitik riskler giderilmeden ve nihai satım anlaşmaları yapılmadan herhangi bir finans kurumu da bu riski almaz. Belki Leviathan ortakları veya İsrail’li firmalar boru hattını yapmayı tercih edebilir.

İsrail gazı ucuza gelemez.
Rus gazı ile rekabet edemez ve rekabet etmesi de mümkün değil. Bunun haricinde odaklanmamız gereken konu, İsrail gazı gelse kim kullanacak ve ne yapılacak? Son birkaç senedir talepte düşüş görünüyor ve geçmişte tahmin edildiği gibi talebin hızlı şekilde artmayacağı düşünülüyor. Diğer taraftan Kuzey Irak gazını getirmek konusunda da çalışmalar var. Hem İsrail hem Türk Akımı hem de Kuzey Irak gazının gelmesi halinde, TANAP projesinin tamamlanması ve Türkiye’nin LNG açılımını da göz önünde bulundurursak 4-5 sene sonrasında Türkiye’de bir gaz bolluğu olabilir. Türkiye’nin LNG politikasında ciddi bir değişiklik var ve ilerleyen dönemlerde daha çok LNG ithal edecek.

Önümüzdeki beş yıl LNG fiyatları düşük kalmaya mahkum, ancak mevsimsel değişkenlikler söz konusu olacaktır. 2020'ye kadar çok büyük bir miktarda LNG arzı devreye girecek. LNG talebi ise ekstra arzı eritemeyecek.Şu andaki enerji politikaları çerçevesinde bu arzın eritilebileceğini düşünmüyorum. Ek gaz Avrupa pazarına gidebilir ama bizim karımız ne olacak? Türkiye üzerinden boru hattı geçirip başkasının gazının diğer pazarlara başkaları tarafından satılması Türkiye’ye menfaat getirmeyebilir. Bu gaz Avrupa’ya gidecekse Türkiye’nin gazı alıp sonra kendisinin satması lazım (re-export). Bunu Türkiye yapabilecek mi?
 

  
 

Türkiye’nin İsrail’in doğal gazına ihtiyacı var mı? 
Enerji arzını güçlendirmek isteyen Türkiye İsrail gazını almasa da olur.İsrail ile doğal gaz ticaretinde işler istediği gibi gitmezse, Türkiye seçeneksiz kalmaz. Düşen petrol fiyatları nedeniyle kullanımı gittikçe artan LNG çok daha mantıklı bir çözüm olarak düşünülebilir.Türkiye, İsrail’den boru hattı ile ithal edebileceği miktardaki gazı,yeni LNG tesisleri kurarak da ithal edebilir ve düşüş eğilimindeki doğal gaz fiyatları düşünüldüğünde uzun vadeli boru hattı kontratları yapmaktansa kısa vadeli kontratlarla LNG ithalatını tercih edebilir. Böylece istenilen LNG ihracatçısı ülkeden gaz tedarik edilebilir.

Bugün itibarıyla dünya doğal gaz ticaretinin %33’ü LNG yöntemi ile yapılıyor ve önümüzdeki dönemde bu oranın artışıyla doğal gazın petrolden bağımsız fiyat oluşumunun gerçekleşmesi bekleniyor. Önümüzdeki dönem için diğer bir beklenti ise kaya gazı devrimi ile Avustralya ve ABD gibi oyuncuların büyük ihracatçı hale geldiği bir gaz bolluğu dönemi.LNG’nin yükselişe geçtiği ve bol gaz-düşük fiyat dönemi yaklaşırken İsrail’in sahip olduğu doğal gazı satabilme ihtiyacı, Türkiye’nin doğal gaz arzını çeşitlendirme ihtiyacından çok daha fazla.
İsrail doğal gazının Türkiye pazarı açısından cazip olmamasının nedenleri; Bugüne kadar somut adımlar atılamamasının nedenleri şöyle özetlenebilir; Düşen enerji fiyatları nedeniyle, bugünkü şartlarda ve maliyetlerle projenin “yapılabilir” olup olmadığı tartışmaları ve yatırımcıların ilgi göstermemeleri: Deniz derinliğin yaklaşık 1800 metre olduğu sahada en az 4000/5000 metre daha sondaj gerekiyor. Derin sularda bir sondajın maliyeti $150 milyon dolar civarında ve düşen gaz fiyatları nedeniyle yüksek ve riskli ortamda $150 milyon dolar harcanması belki pek makul görülmeyebilir. Bugüne kadar yapılan açıklamalarda doğal gazın kimyasal kompozisyonuna ilişkin bilgilere yer verilmedi. Gazın kimyasal kompozisyonuna göre ilave maliyetler de gündeme gelebilecektir.

Gazın kuyu başı üretim ve off shore taşıma maliyetiyle birlikte Türkiye’ye satış fiyatının ne olacağının henüz netleşmediğini belirtmem gerek.Noble–Delek ortaklığının Tamar’dan, İsrail’de iç piyasaya verdiği gazın fiyatı olan 5,50 $/mmbtu’nun altına inemeyeceğini, zira ihracatın sübvanse edileceği gerekçesiyle hukuki sorunların ortaya çıkacağını vurguluyorlar. Hatta gazın maliyetinin en az 6 $/mmbtu olacağı dahi belirtiliyor. Rus gazının Trakya teslim fiyatının bugünlerde 4,7/4,8 $/mmbtu olduğu düşünüldüğünde İsrail gazının Türkiye’ye rekabetçi fiyatlarla gelemeyeceğini söyleyebilirim. Üstelik Türk Akımı projesiyle, Rusların Trakya’ya doğrudan gaz getirmesiyle birlikte Rus gazının fiyatlarının daha da düşeceği, hatta Gazprom’un Türk özel sektörüne tekrar indirimli gaz verebileceği üzerinde de duruluyor.

Leviathan projesinin ancak, petrol fiyatlarının 80$ dolar/varil, doğal gaz fiyatlarının da 10/12 $/mmbtu civarına ulaşması durumunda “yapılabilir” olacağını iddia eden enerji uzmanları da bulunuyor. Türkiye doğal gaz da ticaret merkezi olmak isterken önümüzdeki yıllarda oluşması muhtemel “arz fazlası” meselesini de göz önüne almak zorunda. Türkiye’nin bugün doğal gaz ithalat ettiği ülkelerle yaklaşık 52 milyar metreküp/yıl boru hattı ve LNG kontratı var. Buna 2019’dan itibaren TANAP’tan gelecek olan 6 milyar metreküplük anlaşmaya bağlanmış gazı da koyduğumuzda 58 milyar metreküplük kontratta bağlanmış gazdan bahsediyorum. Türkiye’nin elektrik üretiminde gazın payının önümüzdeki yıllarda düşmeye devam edecek olması gaz talebinde geçtiğimiz yıllarda görülen yüksek hızlı büyüme döneminin sonuna geldiğimizi gösteriyor.

 2020’ye gelindiğinde iyimser tahminle Türkiye’nin 49-51 milyar metreküp bandında bir gaz tüketimine sahip olacağını tahmin ediyorum. Bunun üzerine 2021’den sonra sisteme girebilecek 10 milyar metreküp Kuzey Irak ve olası 7 milyar metreküp İsrail gazını da eklediğinizde 75 milyar metreküplük bir gaz giriş kapasitesi ihtimali söz konusu olabilecek. Buna FSRU terminal projelerini de eklediğimizde Türkiye’nin talebinin çok üzerinde bir gaz girişine sahip olacağını görüyorum.
 

Comments

Popular posts from this blog

"Altın Madeni’nde Siyanürle Altın Aranıyor" iddiası..

Akdeniz’in Hidrokarbon Potansiyeli

Yörükler-1 kuyusu kuru kuyu olma ihtimali riski çok yüksek