Türkiye Gaz Ticaret Merkezi Olacak.

Avrupa’nın içine düştüğü ve giderek derinleşmesi beklenen enerji krizine kısa vadede hızlı ve kalıcı bir çözüm kolay görünmüyor. Avrupa’nın kendi arz güvenliği için ekonomi ve siyasi gerçeklikle uyumlu bir şekilde Türkiye ile enerjide iş birliğini artırması ve diğer sorunların gölgesinden kurtarması, sağlayacağı katkılar göz önüne alındığında rasyonel bir tercih olacaktır.
2000’lerde, Türkiye doğal gaz piyasası ve altyapıdaki hızlı büyüme, yeni boru hattı projeleri ve AB’nin alternatif tedarik kaynağı arayışlarının artmasıyla birlikte enerji ticaret merkezi olma hedefi, Türkiye’nin resmi enerji politikalarına dahil olmuş ve Türkiye’nin enerji diplomasisinde de sıklıkla kullanılan bir politika haline gelmiştir.
Türkiye, sahip olduğu yüksek doğal gaz tüketimi, gelişmiş piyasa ve fiziki altyapısı ve potansiyeli, İstanbul’da hayata geçirilen Enerji Borsası EPİAŞ ve diğer avantajlarına rağmen doğal gaz piyasasında serbestleşmenin sağlanamaması, topraklarından geçen boru hatlarından iletilen gazın Türkiye’de fiyatlanmak yerine sadece transit olarak geçişiyle sınırlı kalması ve uzun vadeli kontratların üçüncü ülkelere ihracata izin vermemesi gibi çeşitli nedenlerle, bugüne kadar enerji ticaret merkezi olma hedefine ulaşmakta geç kalmıştır. Bununla birlikte son dönemde yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin enerji ticaret merkezi olma hedefine ulaşması yolunda önemli katkı sağlayacak güçlü bir potansiyel meydana getirmektedir.
Avrupa, Rus gazına alternatif ve kalıcı çözüm ararken, Ukrayna’yı işgali ve sonrasında Avrupa ile arasında yaşanan gerilime ve AB’nin Rus doğal gazına olan bağımlılığını azaltma hedefine rağmen; Rusya, Avrupa doğal gaz piyasasına ihracatını devam ettirmek istemektedir. Yaşanan bu gelişmeler, Türkiye’nin enerji jeopolitiğindeki konumu güçlendirirken, aynı zamanda enerji ticaret merkezi olma hedefini gerçekleştirmesi için de büyük bir fırsat sağlamaktadır.
Halihazırda Trans Anadolu doğal gaz boru hattı (TANAP) ile Azerbaycan ve TürkAkım boru hattıyla Rus doğal gazı hem Türkiye piyasasına gelmekte hem de Türkiye üzerinden Avrupa piyasalarına iletilmektedir. Türkiye, toplam taşıma kapasitesi şu an 16 milyar metreküp olan TANAP’tan yılda 6 milyar metreküp doğal gaz ithalatı yaparken, 10 milyar metreküp doğal gaz ise TANAP’ın devamında TAP boru hattı üzerinden Avrupa piyasalarına ulaştırılmaktadır. Karadeniz’in altından geçerek Türkiye’ye ulaşan TürkAkım boru hattı ise her biri yıllık taşıma kapasitesi 15,75 milyar metreküp olan 2 ayrı hattan oluşmaktadır. Bu iki hattan birisi Rus doğal gazını Türkiye piyasasına iletirken diğer hat ise Bulgaristan üzerinden Avrupa piyasalarına iletmektedir. Bu iki hat da Türkiye’nin enerji ticaret merkezi hedefine katkı sağlamamakta sadece transit gelir getirmektedir. Bir diğer ifadeyle bu iki hattan geçen doğal gaz, üretici şirketlerle alıcı ülkeler arasında yapılan anlaşmalarla satılmakta, Türkiye’den geçmesine rağmen EPİAŞ’ta ticarete konu olmamakta ve üçüncü ülkelere ihraç edilememektedir.

TANAP VE TÜRKAKIM’DA KAPASITE ARTIŞLARI

6 Ekim’de İstanbul’da düzenlenen Türkiye-Azerbaycan 2. Enerji Forumu'nda bir araya gelen Türkiye ve Azerbaycan Enerji Bakanları, TANAP boru hattının kapasitesinin iki katına kadar artırılması konusunda mutabakata vardı. Halihazırda TANAP’tan yılda 16 milyar metreküp Azerbaycan doğal gazı taşınıyor. Bunun 10 milyar metreküplük kısmı Avrupa'ya, 6 milyar metreküpü ise Türkiye'ye geliyor. Yapılan anlaşma ile taşınan gaz miktarı 2 kat arttırılarak 32 milyar metreküpe çıkarılmış olacak. Söz konusu bu kapasite artışı ile Türkiye ve Avrupa'ya gaz tedariki artırılmış olacak.
Dizayn kapasitesi 31 milyar metreküp olan TANAP’ta ilerleyen yıllarda kapasite artışı en başından planlanmıştı. Bununla birlikte Azerbaycan’ın Şafaq-Asiman, Abşeron, Ümid ve Babak gibi yeni gaz sahalarının geliştirilememesi ve Türkmenistan, Irak ve İsrail gibi alternatif gaz kaynaklarının TANAP üzerinden Avrupa piyasalarına iletilmek için tedarik edilememesi nedeniyle hattan ilave gaz tedarikine ilişkin net bir gelişme olmadı. İlave yeni kompresör istasyonu yatırımları ile TANAP’ın ilk dizayn kapasitesinin de üzerinde, yıllık taşıma kapasitesinin 32 milyar metreküpe çıkarılması planlanmaktadır. En geç 2027’de TANAP’ta 32 milyar metreküplük kapasiteye ulaşılabileceği değerlendirilmektedir. Buradan gelen 16 milyar metreküplük gazın ne kadarının Türkiye’de kalacağı, ne kadarının Avrupa’ya gideceği henüz net olmasa da bu gazın tamamının Türkiye’de EPİAŞ’ta ticarileştirilmesi ve yeniden ihraç hakkı verilmesi durumunda, Türkiye’nin enerji ticaret merkezi olması yolunda en önemli adımlardan birisi atılabilir.
Halihazırda TürkAkım’la Avrupa’daki alıcılara (Sırbistan, Bosna Hersek ve Macaristan) yılda 15,75 milyar metreküp doğal gaz iletilmektedir. Kuzey Akım 1 ve 2 boru hatlarında Eylül’de meydana gelen patlamalar sonrası bu hatların nasıl ve ne zaman tamir edileceği ve geleceğinin ne olacağı, belirsizliğini korumaktadır. Putin’in Türkiye'de doğal gaz merkezi kurulabilir açıklaması, Rusya’nın Avrupa’ya gaz ihracatını devam ettirme isteğini gösterse de mevcut konjonktürde bu hiç de kolay görülmemektedir. Doğası gereği uzun vadeli ve yüksek yatırım bütçeleriyle hayata geçirilen enerji projeleri siyasi, teknik ve ekonomik fizibiliteye sahip olmak zorundadır. Putin’in açıklamasındaki yeni doğal gaz merkezi kurulabilmesi için mevcut TürkAkım boru hattındaki gazın bir kısmının ya da tamamının Türkiye’de ticarileştirilmesi tek başına yeterli olmayacaktır. TürkAkım’da 3 ve 4’üncü hatların inşa edilmesi gerekmektedir.
Rus gazının geleceği için en gerçekçi seçenek TürkAkım’daki mevcut hatlardan gelen doğal gazın ve gündeme gelmesi/yapılması kuvvetle muhtemel yeni hatlardan (3 ve 4) Avrupa’ya iletilmesi planlanan doğal gazın, EPİAŞ’ta ticarileştirilmesi ve Türkiye’ye yeniden ihraç hakkı verilerek Türkiye üzerinden Avrupa ülkelerine ihraç edilmesinin sağlanmasıdır.
Avrupa’nın içine düştüğü ve giderek derinleşmesi beklenen enerji krizine kısa vadede hızlı ve kalıcı bir çözüm bulunması kolay görünmüyor. Avrupa’nın arz güvenliği, ekonomi ve siyasi gerçeklikle uyumlu bir şekilde Türkiye ile enerjide iş birliğini artırması ve diğer sorunların gölgesinden kurtarması, bu iş birliğinden sağlayacağı katkılar göz önüne alındığında rasyonel bir tercih olacaktır. Benzer şekilde Rusya’nın da gerek TürkAkım’daki mevcut hat ve gündeme gelmesi muhtemel yeni hatlardan Avrupa’ya ilave gaz tedarikinin gerçekleşebilmesi için bu gazın Türkiye’de ticarileştirilmesi ve ihraç hakkını vermesi de en rasyonel tercih olacaktır. Diğer gaz kaynakları ile Türkiye’nin enerji ticaret merkezi EPİAŞ’ta ticarileşerek ve Trakya’da kurulacak fiziki merkezde harmanlanarak Avrupalı alıcılara iletilmesi Rus gazı için tek ve en gerçekçi seçenek olacaktır.
Türkiye geçtiğimiz aylarda Rusya ve Ukrayna arasındaki tahıl anlaşmasında olduğu gibi bu kez Avrupa ve Rusya arasında enerji krizinin çözümünde bir arabulucu rolü üstlenebilir. Bunun ötesinde EPİAŞ’ta ticarileştirilecek ve Trakya’da kurulacak fiziki bir merkezden ilerleyen yıllarda boru hatları ve LNG ile birçok kaynaktan gelen gazın Güney Doğu Avrupa ülkelerine iletilmesi, bu ülkelerin tedarik güvenliği ve erişilebilir fiyatlarla gaz ithal edebilmesine imkan verecektir. 2023 ve 2024 kışları Avrupa için enerjide en zor iki kış olacak. Enerji krizinin Avrupa ekonomileri üzerindeki muhtemel hasarın ve toplumsal tepkinin doğuracağı siyasi sonuçlar göz önüne alındığında Avrupa’nın, Türkiye’de kurulacak, tamamen Türkiye’nin kontrolünde olacak ve birçok kaynağın geldiği bir enerji ticaret merkezinden elde edeceği avantajları göz ardı etmemesi gerekiyor.
Avrupa’nın en büyük 4 doğal gaz piyasasından birisi olan, bölgenin en büyük LNG ve boru hattı giriş, iletim, dağıtım ve yer altı doğal gaz depolama kapasitesine sahip ülkesi olan, mevzuat ve düzenlemeler açısından ileri ve EPİAŞ gibi günden güne büyüyen ve oturmuş bir enerji borsasına sahip Türkiye, potansiyeli ile doğal gaz ticaretinde Güneydoğu Avrupa ve Doğu Akdeniz’in en önemli ticaret merkezi olma yolunda kısa zamanda önemli adımlar atacaktır.





Comments

Popular posts from this blog

"Altın Madeni’nde Siyanürle Altın Aranıyor" iddiası..

Akdeniz’in Hidrokarbon Potansiyeli

Yörükler-1 kuyusu kuru kuyu olma ihtimali riski çok yüksek