Jeo-Stratejik Kavşak Noktası: Doğu Akdeniz Doğalgaz Kaynakları Keşifleri

Son yıllarda Doğu Akdeniz'de bir dizi doğal gaz sahalarının keşfiyle, Doğu Akdeniz bölgesindeki bölge devletleri başta olmak üzere diğer büyük güçler arasında strateji hamleleri ve taktik mücadeleleri hız kazanmıştır. DoğuAkdeniz’de keşfedilen doğal gaz rezervlerinin paylaşımı, bölge devletlerinin ve büyük güçlerin mevcut durumdaki en kritik doğal gaz politik sorunlarından biri pozisyonundadır.
Doğu Akdeniz, özellikle Orta Doğu devletleri için çıkış kapısı olarak önemli bir geçittir. Bütün bu gerçekler tarihin birçok döneminde olduğu gibi bugün de bu bölgeyi önemli kılmaktadır. Meydana gelen bu şartlar, Türkiye’yi son derece ilgilendirmektedir. Türkiye'nin Münhasır Ekonomik Bölgesini de kapsayan bu bölgedeki bütün gelişmeler, Türkiye'nin de içinde olduğu ve Türkiye'yi bizzat ilgilendiren gelişmeler olmaktadır. Bölge devletlerinin ve büyük güçlerin bu sahada mücadele ve rekabet içinde olmasının bir sonraki safhası, güvenlik ile alakalı sorunlara evrileceği şeklinde bir tablo ortaya koymaktadır.
Ortaya çıkan bu koşullar Türkiye’yi sonderece ilgilendirmektedir. Nihayetinde varolduğu tahmin edilen enerji kaynaklarının çapı düşünüldüğünde Doğu Akdeniz yalnızca petrol ve gaz transferi konularında önemli bir kavşak olarak kalmayacak, bununla beraber bölgeyi bir petrol ve gaz üssü haline getirecektir.
Doğu Akdeniz’deki bu yataklarının paylaşılması sorunsalını da beraberinde getirmetedir. Sadece ekonomik sonuçlar meydana getirmeyecek olan gelişmeleri ekonomik, siyasi, hukuki ve askeri kapsamları ile de gözönünde tutmak gerekmektedir. Türkiye'nin GKRY’nin doğalgaz araştırmasını engellemeye karar vermesiyle, bölge sularında saklı olan zenginliklere erişim bir takım güçlüklerle karşılaşmıştır. Türkiye, Kıbrıs'ın deniz bölgesinin bir kısmının KKTC’ye ait olduğunu ve "Türkiye ile KKTC'nin Akdeniz'deki kıta sahanlıklarının bir bölümünü, uluslararası hukuka uygun olarak ve hakça ilkeler dikkate alınarak belirlenen 27 coğrafi koordinatın birleştirilmesiyle elde edilen bir çizgi ile sınırlandırarak 30 Eylül 2020 yılında BM'de tescil ettirdi."
Yakın zaman içinde tespit edilen petrol ve doğalgaz yataklarının içerdiği miktarının büyüklüğü ve bu yatakların bölgede yeni oluşturacağı ticari hareketlilik dikkate alınırsa, ekonomi ve güvenlik konularında ne kadar önem arz ettiği net bir biçimde anlaşılacaktır.
Doğu Akdeniz'e olan yakınlığından dolayı Avrupa, Doğu Akdeniz doğalgaz üretimi için en mantıklı pazar görünümündedir. Bölgenin doğal gaz kaynaklarının geliştirilmesi, bölgedeki ülkelerin çoğunun potansiyel büyüyen ihtiyaçlarını karşılayabilir ve Türkiye için ise çeşitlilik sağlayabilir.
Mevcut faail boru hatlarına ek olarak Doğu Akdeniz’den çıkarılacak doğal gaz kaynaklarının da dahil olması, Türkiye’nin doğal gaz ticaret pozisyonunun güçleneceği ve doğal gaz kaynakları merkezi olması anlamı taşımaktadır. Türkiye doğusundan ve kuzeyinden gelen doğal gaz hattına Doğu Akdeniz’deki doğalgaz akışını da eklediği anda bu Türkiye’nin doğalgaz geçişinde merkez ülke olma anlamı taşımaktadır.
Dolayısıyla Türkiye, Doğu Akdeniz gazı ile hem alternatif oluşturma bağlamında hem de bu gazın Avrupa’ya iletilmesinde etkin rol oynayarak doğal gaz bölgesel merkez üssü olma profilini giderek güçlendirecektir.
Türkiye, hakkı olan bölgelerde açık bir şekilde bölge ülkeleri ile Münhasır Ekonomik Bölge Sınırlandırma Anlaşması yapmaya çalışmalıdır. Gerek Kıbrıs Adası civarlarındaki gerekse Girit Adası güneyindeki Türk Kıta Sahanlığındaki bölgelerde Sismik Araştırma Gemilerini bulundurmalı, petrol ve doğalgaz arama çalışması yapmalı veya yaptığı alanlarda buna devam etmelidir.
Türkiye gerek kendi alanında gerekse KKTC’nin TPAO’na yetki verdiği ruhsat alanlarında stratejik konumu ve bölgenin önemli aktörlerinden olduğunu unutmadan, her zaman gücünü ve bu alanda yetkisinin olduğunu göstermeye devam etmelidir. Bu ve bunun gibi stratejik hamleler doğal gaz güvenliği açısından, Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda elini önemli ölçüde güçlendirecek araçlar olacaktır.
Türkiye'nin petrol ve doğalgaz arama çalışmalarına aralıksız devam devam etmelidir. Türkiye'nin yapmış ve yapacak olduğu sondaj faaliyetleri, petrol ve doğal gaz çıkartılamasa dahi, bölge aktörlerini Türkiye ile işbirliği yapmak zorunda bırakacak öneme sahip olabilecektir.
Türkiye, Doğu Akdenizde gerçekleştirdiği doğal gaz arama faaliyetlerinden sonuç alamasa da bölgedeki kaynaklar üzerinde rol sahibi olması,Türkiye’nin jeoekonomik etkisini artıracaktır. Nitekim, kıta sahanlığı itibariyle Doğu Akdenz’in orta kısmında önemli bir yetki alanına sahip olan Türkiye, stratejik açıdan kaynakların transferi ve çıkarılmasında önemli bir konuma sahiptir. Ayrıca, gelişen ve büyüyen ekonomisinin devamlılığını sağlamak isteyen Türkiye için Rusya’yla olan doğalgaz ticaretindeki bağımlılığının kırılması açısından da bölgedeki doğalgaz kaynakları önemli bir alternatif oluşturacaktır. Bu açıdan, keşfedilen rezervler ve henüz keşfedilmemiş rezervlerin potansiyeli doğrultusunda Doğu Akdeniz’in, Türkiye’nin ekonomik gücü açısından çok boyutlu bi rönem taşıdığı söylenebilir.
Sonuç olarak, Jeoekonomi kavramına getirilen tanımlar çerçevesinde temel olarak petrol ve gaz kaynak çeşitliliğinin sağlanması yoluyla ulusal güvenliğe katkıda bulunması, ticari bağımlılığın azaltılması ve doğal gaz kaynaklarının transferinde söz sahibi olarak bölgede oluşacak ticari denklemde yer alması Doğu Akdeniz’i jeoekonomik perspektifle Türkiye açısından önemli kılmaktadır.
Doğu Akdeniz’de doğalgaz kaynakları keşifleri, bölgenin küresel güçlerin mücadeleye girdiği bir saha olmasına vesile olmuştur. Türkiye’nin Akdeniz’e en uzun kıyısı olan ülke konumunda bulunması ve pek çok petrol ve gaz nakil hatlarının Türkiye topraklarından geçiyor olması münasebetiyle sahip olduğu jeopolitik konumu, Akdeniz’deki doğalgaz çıkarma faaliyetleriyle jeoekonomik boyutta bölgenin doğalgaz merkezi olması durumunu güçlendirmektedir. Türkiye coğrafi konumu dolayısıyla petrol ve gaz geçiş coğrafyasının merkezinde konumlanmış olan bir ülkedir.

Comments

Popular posts from this blog

"Altın Madeni’nde Siyanürle Altın Aranıyor" iddiası..

Akdeniz’in Hidrokarbon Potansiyeli

Yörükler-1 kuyusu kuru kuyu olma ihtimali riski çok yüksek