Avrupa ile Rusya arasındaki doğal gaz iş birliğinde son perde
Sovyetler Birliği, Batı Avrupa’ya doğal gaz ihraç etmeye 1968 yılında başladı. Bunu 1970’lerde Batı Almanya, Finlandiya, İtalya ve Fransa izledi. Avrupa Birliği’nin RePowerEU planına göre 2027 yılı sonunda Rusya ile Avrupa arasındaki doğal gaz arasında iş birliği sona erecek. Yani 60 yıllık birliktelik boşanma ile sona erecek.
Ukrayna’dan geçen boru hatları üzerinden Avrupa’ya Rus doğalgaz ihracatı beklendiği üzere yeni yıl ile birlikte sona erdi. Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgale başlamasından birkaç ay sonra Polonya ve Belarus üzerinden geçen Yamal Europe boru hattından Avrupa’ya gaz akışı ve 31 Ağustos 2022 tarihinde de Rus doğal gazını Baltık Denizi altından Almanya’ya taşıyan Kuzey Akım 1 boru hattındaki gaz akışı tamamen durmuştu. Yeni yapılan Kuzey Akım 2 boru hattı ise birçok nedenden ötürü hiç devreye sokulamamıştı. 26 Eylül 2022 tarihinde Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 boru hatlarına düzenlenen sabotaj nedeniyle, ki sorumluları ve failleri hâlâ belirlenemedi, her iki hat tamamen devre dışı kalmıştı.
Dolayısıyla, Rus gazını Avrupa’ya ulaştıran tek operasyonel doğal gaz boru hattı olarak Türk Akım kaldı. Türk Akım boru hattı iki koldan oluşuyor. Her iki kol aynı kapasiteye sahip. Yıllık 15,75 milyar metreküp (bcm) kapasiteye sahip. Türk Akim 1 Türkiye’nin ihtiyacı için kullanılırken, Türk Akım 2 Türkiye’den çıktıktan sonra Balkan Akımı adıyla Bulgaristan ve Sırbistan üzerinden Macaristan’a uzanıyor. Slovakya hâlihazırda Macaristan üzerinden bu hattan Rus gazı temin ediyor.
Bu girişten sonra iki temel soruya cevap bulmak gerekir. Türk Akım’dan Avrupa’ya gaz akışı daha ne kadar devam edecek ve Avrupa bir gaz krizine girecek mi?
Türk Akım boru hattından Avrupa’ya ne kadar süre daha gaz akacak?
Tuhaf gözükse de bu sorunun iki nedeni var.
Birincisi, Türk Akım boru hattının bir saldırı sonucunda devre dışı kalması ve bunun Türkiye enerji güvenliğine etkisi. Ocak ayının ortasına doğru Rusya Savunma Bakanlığı, Türk Akım boru hattına gaz sağlayan Krasnodar bölgesindeki Russkaya komprasör istasyonunun altyapısına insansız hava araçlarıyla bir saldırı girişiminde bulunulduğunu duyurmuştu. Bu saldırı, Türk Akım boru hattını hedef alan ilk saldırı girişimi değildir. Söz konusu saldırı girişimi Turk makamlarınca da teyit edildi.
İkincisi, Avrupa Türk Akım-2 boru hattından gaz almaya muhtemelen yakında son verecek. AB’nin Rus doğal gazına olan bağımlılığını 2027 yılı sonuna kadar aşamalı olarak sona erdirmeyi amaçlayan RePowerEU planı öyle ya da böyle bugüne kadar uygulanmaya devam ediyor. Söz konusu plan güncellenmediği sürece (ki güncelleneceği konusunda hiçbir emare yok) bu hattan Rus gazı alan AB üyelerine ithalatlarını sonlandırmaları yönünde politik baskı artacaktır. Hatta bugüne kadar yaptırım kapsamına alınmayan Rus doğal gazı yaptırım kapsamına bile alınabilir. Bu konuda bazı emareler var.
Ya LNG ne olacak? AB cayır cayır Rusya’dan LNG alıyor. Hatta gecen yıl Rus LNG ithalatında bir rekor kırmışken. AB’nin hazırlamakta olduğu 16. yaptırımlar paketine Rusya’dan LNG’nin ithalatının sona erdirilmesi veya kademeli olarak azaltılması konusunda bir ekleme yapılıp yapılmayacağını Nisan ayında göreceğiz.
Ukrayna gaz transit anlaşmasının sona ermesi sonrası Avrupa’da bir gaz krizi yaşanır mı?
2024 yılında Ukrayna üzerinden yaklaşık 15,5 milyar metreküp Rus gazı taşındı. Bunun 13 milyar metreküpü AB ülkelerine, kalanı ise Moldova’ya aktarıldı. Avrupa Komisyonuna göre Avrupa gaz sistemi, Ukrayna transit anlaşmasının sona ermesiyle başa çıkmak için yeterli kapasiteye sahip. Söz konusu kayıp LNG ve alternatif boru gazı dahil dört ana çeşitlendirme yoluyla telafi edilebilirmiş: Almanya, Yunanistan, İtalya ve Polonya’daki LNG terminallerinden ve muhtemelen Türkiye’den. Bu kadar basit!
Ukrayna transitinin sona ermesinden etkilenebilecek ülkelere bir göz atalım. Bunlar arasında Slovakya, Avusturya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, İtalya ve Moldova’nın ayrılıkçı bölgesi Transdinyester yer alıyor. Moldova’nın Transdinyester bölgesi, Ukrayna üzerinden taşınan Rus gazına tamamen bağımlı. İthal edilen gaz aynı zamanda Moldova’nın elektrik ihtiyacının çoğunun dayandığı Transdinyester’deki Mgres elektrik santralini de besliyor. Rusya bunun bir çaresini bulacak. Avrupa hub’larından spot gaz temin edecek onlar için.
En çok etkilenecek diğer bir ülke de Slovakya. Slovakya’nın Başbakanı AB’ye kızgın biraz. Niye gaz akışının devam etmesi için diretmediniz diye. Macaristan da kızgın. Ancak AB’de birkaç büyüğün borusu öter. Slovakya Başbakanı Ukrayna üzerinden gaz akışının durmasının Slovakya’ya yüz milyonlarca dolara mal olacağını ve bu kaybın telafi edilmemesi halinde karşı önlemlere başvurabileceğini ifade etti. Ukrayna’ya Slovakya’dan elektrik ihracatını kesmek ve Ukrayna’nın AB üyeliğini desteklememek gibi.
Diğer etkilenecek ülkeler ise alternatif tedarik önlemlerini uygulamaya koymakla meşguller ancak bu önlemler ek bir maliyeti beraberinde getirecektir. Ukrayna ise doğal gazda kendi kendine yeterli olduğundan, ki geçen kış gaz ithal etmemişti, transit anlaşmasının sona ermesinden gaz arzı anlamında etkilenmeyecektir. Etkilenecek diğer ülkeler ise gaz depolarına başvurmak, LNG yoluyla diğer ülkelerden açığı kapamak gibi opsiyonlara sahipler.
Kısacası, çok da fazla etkilenmeyecekler gibi. Ne kadar süreyle sorusu ise başka. Küresel LNG piyasasının önümüzdeki bir iki yıl daha dar bir piyasa olarak kalması bekleniyor. Yani AB bir iki yıl daha dişini sıkabilirse biraz nefes alabilir.
AB’nin bir krize girmemesinde baş rolü gaz stokları oynuyor. AB gaz piyasası düzenlemelerine göre 1 Kasım 2024 tarihinde AB çapında gaz depolarının doluluk oranın %90 olması gerekiyordu. Gerçekleşen oran %95’in üzerindeydi. Yani AB’nin yıllık gaz tüketiminin yaklaşık üçte birine denk gelen yaklaşık 100 milyar metreküp civarındaydı.
Ancak beklenenden soğuk geçmekte olan bir kış, düşük rüzgâr hızı ve pek ışıldamayan güneş yüzünden elektrik üretiminde doğal gaza başvurulması nedeniyle talebin artması, düşen doğal gaz üretimi ve LNG ithalatının düşmesi gibi birçok nedenle gaz stokları hızla tüketilmeye başlandı. Nihayetinde iki buçuk ay içinde stokların doluluk oranı %61’e indi. Bu yılın birinci çeyreğinde gaz depolarından daha fazla geri çekilmesi demek, yılın ikinci ve üçüncü çeyreğinde depoları doldurmaya daha fazla ihtiyaç duyulacağı anlamına gelmektedir.
Stok hedeflerine ulaşılmaz ise ne olur?
Hiçbir şey. Neden? Çünkü bir yaptırımı yok. En azından bugüne kadar hedefin altında kalan ülkelere hiçbir ceza uygulanmadı. Çünkü AB gaz talebi düşüyor. Öyle ki 2024 yılı gaz talebi 1993 yılından beridir en düşük seviyeye indi. Eğer AB gaz talebi 2019-2021 seviyelerinde olsaydı şu anda AB’de alarm zilleri çalıyor olurdu.
Sonuç olarak, Rusya’nın Ukrayna üzerinden gaz transitinin sona ermesi, Orta Avrupa’daki gaz dengeleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olmasına rağmen bir bütün olarak Avrupa için bu etki nispeten sınırlıdır. Buna rağmen, söz konusu arz kaybı 2025’te Avrupa LNG ithalatının yıllık bazda artmasına katkıda bulunacak ve bu da küresel LNG pazarının birkaç yıl sonra devreye girmesi beklenen yeni LNG arz dalgasına kadar nispeten sıkı kalmasına katkıda bulunacaktır.
Bakalım Trump’ın ABD başkanlığını devralmasıyla olaylar nasıl gelişecek ve Rusya tamamen kaybetmeye başladığı Avrupa pazarını kimlerle ve nasıl ikame etmeye çalışacak.
Comments
Post a Comment