Türkiye Denizlerinde Potansiyel Gaz Hidrat Yol Haritası

Gaz hidratlar düşük sıcaklık ve yüksek basınç (termo-barik) koşulları altında oluşabilen buz görünümlü kristalin katılardır. Bu yapılar, uygun termo-barik koşullar sağlandığında su moleküllerinin düşük molekül ağırlığındaki gaz moleküllerini hapsetmesiyle oluşur. Gaz hidratlar, 18. yüzyılın ilk çeyreğinde laboratuvar ortamında tesadüfen keşfedilmiştir. Gaz hidratların doğada kendiliğinden oluşabildiği ise 1960’ lı yıllarda Rusya’ nın Messoyakha bölgesindeki donmuş toprak (permafrost) alanlarından gaz hidrat çıkarılmasıyla anlaşılmıştır ve son 30 yılı aşkın süredir gaz hidratların denizel tortullarda da oluşabildiği bilinmektedir.

Doğada gaz hidratlar baskın olarak Metan gazını içerdiklerinden dolayı “Metan Hidrat” ya da “Doğal Gaz Hidrat” adıyla da anılmaktadır. Yapılan araştırmalar 1 m3 gaz hidratın 164 m3 doğal gaz içerebildiğini ortaya koymuştur. Kendi hacminden 164 kat daha büyük hacimdeki gazı bünyesi içerisine hapsedebilme özelliğinden dolayı gaz hidratlar yakın geleceğin enerji kaynağı olarak değerlendirilmektedir.

Denizel alanlarda gerçekleştirilen bilimsel araştırmalar, gemi kullanımı gerektirdiğinden dolayı oldukça zahmetli ve pahalı çalışmalardır. Türkiye denizlerinde gerçekleştirilen gaz hidrat araştırmaları dünyadaki benzer gaz hidrat araştırmalarına göre daha sınırlı ve az miktarda verilerin toplanması sonucunu beraberinde getirmektedir.

Türkiye denizlerinde gerçekleştirilen gaz hidrat araştırmaları ağırlıklı olarak dünya genelinde yapılan gaz hidrat araştırmalarının ilk fazına yoğunlaşmış ve envanter niteliğindeki potansiyel alanların belirlenmesi üzerine çalışmalar devam etmektedir. Potansiyel alanların belirlenmesi anlamında ilk faza yönelik gerçekleştirilen araştırma yöntemleri ise denizel jeofizik, denizel jeolojik ve oşinografik yöntemler temelinde devam etmekte olup, araştırma alanlarında Türkiye denizlerinin yüksek gaz hidrat potansiyelini doğrulayan sonuçlar günümüze değin ortaya konulmuştur.

Yerli ve milli kaynakların kullanılması ile Türkiye’ nin doğal gaz'da dışa bağımlılığını azaltmak Türkiye'nin öncelikli hedefleri arasında görülmektedir. Bu anlamda geleneksel olmayan  doğal gaz kaynaklarından gaz hidratlar, gerek Türkiye’ nin kıta kenarlarının gaz hidrat oluşumu açısından uygun olması, gerekse de gaz hidratların çok yüksek miktarlarda doğal gazı bünyelerinde bulundurması sebebiyle Türkiye’ nin  doğal gaz'da dışa bağımlılığını azaltabilir. Buna karşılık, Türkiye’ de gerçekleştirilen gaz hidrat araştırmaları, çalışılan sahalar ve uygulanan yöntemler açısından az ve dünyadaki benzer araştırmaların kronolojik olarak gerisinde kalmaktadır. 

Ayrıca Türkiye’ de sürdürülmüş ve halen sürdürülmekte olan gaz hidrat araştırmalarının ortaya koyduğu sonuçlar, dünyada üç ayrı fazdan oluşan gaz hidrat AR-GE projelerinin ilk fazını karşılamakta olup, ikinci ve üçüncü fazlara yönelik gaz hidrat araştırmaları henüz Türkiye’de yapılamamaktadır. Dünya ekonomisinde söz sahibi büyük ülkelerin gaz hidratlarla ilgili yaptığı araştırmalar ve gelinen son noktanın gaz hidratlardan doğal gaz üretimine yönelik üretim testleri olduğu göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye’ nin süratle gaz hidrat araştırmaları için yaptığı faaliyetleri yerli ve milli kaynaklarla arttırması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda;

1- Türkiye’ de gaz hidrat araştırmalarına yoğunlaşmış kişi ve kurumları tek bir çatı altında toplayan milli bir araştırma biriminin kurulması ya da mevcut bir laboratuvarın araştırma merkezi haline dönüştürülmesi (Örneğin A.B.D. Enerji Departmanı bünyesinde yer alan Ulusal Enerji Teknoloji Laboratuvarı gibi),

2- Söz konusu merkez bünyesinde bu alana yönelik lisansüstü programları açılması ile ülkemize bu alanda yetişmiş insan kaynağının yaratılması (Örneğin Norveç’ te bulunan CAGE kuruluşu),

3- Gelecekte ülkemizin sürdüreceği gaz hidrat araştırmalarında kullanılmak üzere geçmiş yıllarda diğer bilimsel faaliyetler için toplanmış ve gaz hidrat araştırmalarına temel oluşturabilecek verilerin arşivlendiği ulusal bir veri bankası oluşturulması (Örneğin BRG/LDEO – Columbia University tarafından oluşturulan ulusal veri bankası),

4- Gaz hidrat araştırmaları için gerekli bilimsel, teknik ve gemi personeli ihtiyacının karşılanmasıyla gaz hidrat araştırmalarında sürekliliğin sağlanması ve bu alanda ülkemiz insanına istihdam yaratılması,

5- Gaz hidratlara yönelik bilimsel araştırma projeleri için üniversiteler ile TÜBİTAK tarafından sağlanan desteklerin arttırılması ve gemi zamanına yönelik bütçe kısıtlarının ortadan kaldırılması,

6- Türkiye’ de kamu desteğinde öncelikli alanlara yönelik sürdürülen bilimsel araştırma faaliyetleri arasında gaz hidratlar için münferit bir alan yaratılması ve bu alanda proje çağrısı yapılması,

7- Türkiye’nin sürdüreceği gaz hidrat araştırmaları için özel sektör desteğinin de alınması amacıyla özel sektöre yönelik Devlet teşviklerinin oluşturulması,

8- Potansiyel alanların belirlenmesi amacıyla gaz hidrat araştırmalarında birinci faz uygulamalarının Türkiye denizlerinde yaygınlaştırılmasına yönelik araştırma destekleri ve yatırımların süratle arttırılması,

9- Gaz hidratlara yönelik ikinci ve üçüncü faz araştırmalarının Türkiye denizlerinde gerçekleştirilebilmesi için gerekli altyapı destekleri ve yatırımlarının yapılması,

10- Birinci fazı tamamlanmış sahalarda ikinci ve takiben üçüncü faz araştırmalarının uygulanması için vakit kaybetmeden destek ve yatırımların sağlanması,

11- Gaz hidratlardan doğal gaz üretimine yönelik üretim testi aşamasına geçmiş ülkelerle bu alanda bilimsel işbirliğine gidilerek, bu ülkelerin uzmanlık ve bilgi birikimlerinin ülkemize hızla kazandırılması ve Türkiye’nin zamansal kayıplarının bu yol ile giderilmesi

son derece önemli birer gerekliliktir.






Comments

Popular posts from this blog

"Altın Madeni’nde Siyanürle Altın Aranıyor" iddiası..

Yunan’ın Türk Korkusuyla Giriştiği İtalya ve Mısır Anlaşmalarındaki Hüsranı

Rezerv nedir, Rezerv ne demek?