Güney Kıbrıs’ın doğal gaz masalı
Güney Kıbrıs’ın AFRODİT, CALYPSO, CRONOS, ZEUS ve GLAFCOS rezervuarları bir MASALDIR...
Bu sahalardaki hacim ticari amaca uygun değil, hatta Afrodit ve Glafcos sahaları işletme sahipleri Eni/Total, Exxon, Chevron/Shell tarafından hala bugün ticariliği tartışılmaktadır.
Bu sözde keşifleri Kıbrıs Müzakereleri’nde Rumların eline bir koz olarak yerleştiren Batı Bloğu, Türk tarafına baskı uygulayarak Rumların adada egemen olması için elinden geleni yapmıştır.
Rumlar ise, “Bizim elimizde GAZ var, biz Türklerden daha güçlüyüz” diyerek şov yapıyorlar.
KIBRIS DOĞAL GAZI DOĞU AKDENİZ JEOPOLİTİK KURGUSUNDA GÜZEL HAVUÇ AMA YA GERÇEKLER?
GAZIN BULUNMASI ÇIKARILACAĞI ANLAMINA GELMEZ!
Exxon,Chevron,Eni,Shell: GAZ BALONU
Rumlar, Kıbrıs’ı Akdeniz’in yeni finans merkezi yapmayı planlayan para baronlarının ‘gazına’ gelmiş görünüyorlar.
Doğal gaz birim hacim başına emtia içeriği açısından nispeten düşük olduğundan, taşınması pahalıdır.
Doğal gazı, gaz formunda taşımanın maliyeti, petrol için olandan önemli ölçüde daha fazladır. Bu, gazın artan kullanımının önündeki en önemli engellerden biridir.
Gazı kaynaktan tüketiciye taşımanın en popüler yolu boru hatlarıdır. Kara ve kıyıya yakın gaz için boru hattı, doğal gazı pazara taşımak için uygun bir seçenektir. Taşıma mesafeleri arttıkça boru hatları ekonomik olmaktan çıkar, gazın çıkartılıp ihraç edilmesi çok maliyetli olur.
Kıbrıs Rum gazının alıcısı yok. Miktarı da yeterli değil. Bu, Kıbrıs için uzun yıllar yetecek bir rezerv. Ancak, ihraç etmeye kalktığınızda, hele hele boru hattıyla Türkiye'yi baypas edip Avrupa'ya gideceğini düşünürsek, Avrupa'daki fiyatla rekabet etmeleri mümkün değil.
Doğal gazın oluşumu, bileşimi ve maliyeti çok önemlidir...
Güney Kıbrıs'taki Afrodit sahası kuru bir gaz sahasıdır. Afrodit sahasını geliştirmek ve gaz ihracat potansiyelini değerlendirmek için, bu alandan elde edilen üretimi %99'dan fazla metan gazı içerebilecek kadar kuru olan LNG'ye dönüştürmek oldukça maliyetlidir.
Kıbrıs gazı TİCARİ OLARAK UYGULANAMAZ. Ancak, bu projenin hayal aşamasından öteye geçememesinin birkaç nedeni var.
Gaz ve petrolün çıkarma maliyetleri hemen hemen aynıdır, yani her biri için hemen hemen aynı tipte kuyu açılır. Aslında, neredeyse tüm petrol kuyuları "ilişkili gaz" üretir; bu durumda kuyu başına çıkarma maliyetleri tam anlamıyla aynıdır.
Ancak, keşfedilen Kıbrıs ve/veya Doğu Akdeniz gazı, petrol üretmeyen "kuru gaz" kuyularıdır. Petrol kuyularından daha derin, daha sıcak ve daha yüksek basınçlı olma eğilimindedirler çünkü rezervuar veya kaynak kayaç, petrol moleküllerinin kararlı hale gelmesi için çok sıcak/derin olduğunda petrol gaza dönüşür. Bu gaz kuyularının üretimi petrol kuyularından daha pahalıdır. Daha yüksek basınçlı yüzey ekipmanlarına, sıcaklıkları idare etmek için daha gelişmiş metalurjiye ve gazı satışa hazırlamak için daha fazla işleme ekipmanına ihtiyacınız vardır. Kuyuyu açtıktan sonra, gazın hem işlenmesi (depolanması, taşınması, satış için arıtılması) daha pahalı hem de bir satış ürünü olarak değeri daha düşüktür. Dolayısıyla doğal gaz, önemli ölçüde daha düşük kâr marjlı bir üründür.
Doğal gaz proje finansmanı petrolden farklıdır. Temel fark, gazın pazarlanabilirliğinde yatmaktadır. Gazla ilgili sorun, boru hatları en iyi ulaşım aracı olmasına rağmen, yalnızca iki ucu (satıcı ve alıcı) olması ve kurulumlarının pahalı olmasıdır. Dahası, gaz için yalnızca bölgesel taleplere göre fiyatların farklı olduğu bölgesel pazarlar mevcuttur. Uluslararası pazarın olmaması, gaz projelerinin banka kredibilitesi açısından büyük bir endişe kaynağıdır.
Kıbrıs gazı şu anda TİCARİ DEĞİLDİR. Kıbrıs gazı, ekonomik olarak mahsur kalmış gaz/fiziksel olarak mahsur kalmış gazdır; bu da ekonomik olarak uygulanabilir OLMADIĞI ve mevcut piyasa fiyatları altında rekabetçi olmadığı anlamına gelir.
Tanım gereği mahsur kalmış gaz; rezervlerin ticari olması, yani mevcut bir pazara taşınabilir olması gerekir. Mahsur kalmış gaza bağlı kaynak, keşfedilmiş ancak fiziksel veya ekonomik nedenlerle kullanılamayan bir miktar doğal gazdır...
Mahsur Kalmış Doğal Gazın Paraya Çevrilmesi; kuyu başından kaynaktan birkaç bin kilometre uzakta olabilecek müşteriye ulaştırılmadığı sürece çok az değer taşır. Doğal gaz, birim hacim başına enerji içeriği bakımından nispeten düşük olduğundan, taşınması pahalıdır. Enerjiyi gaz formunda taşımanın maliyeti, petrole göre önemli ölçüde daha yüksektir. Bu, gaz kullanımının artmasının önündeki temel engellerden biridir. Gazı kaynaktan tüketiciye taşımanın en popüler yolu boru hatlarıdır. Kara ve kıyıya yakın gaz için boru hattı, doğal gazı pazara taşımak için uygun bir seçenektir. Ancak, taşıma mesafeleri arttıkça boru hatları ekonomik olmaktan çıkar.
Afrodit, CALYPSO, CRONOS, ZEUS ve GLAFCOS, "olası ve muhtemel kaynaklar" (doğal gaz ve kondensat) olarak sınıflandırılmıştır.
Olası Kaynak Tanımları
Olası Kaynaklar, belirli bir tarihte bilinen birikimlerden potansiyel olarak geri kazanılabilir olduğu tahmin edilen, ancak şu anda ticari olarak geri kazanılabilir olarak kabul edilmeyen petrol miktarlarıdır.
Olası kaynaklar ve kanıtlanmamış rezerv tanımları arasında bazı belirsizlikler olabileceği kabul edilmektedir. Bu, mevcut sektör uygulamalarındaki farklılıkların bir yansımasıdır. Taahhüt derecesi, birikimin makul bir zaman dilimi içinde geliştirilip üretime geçirilmesini sağlayacak düzeyde değilse, birikim için tahmini geri kazanılabilir hacimlerin koşullu kaynak olarak sınıflandırılması önerilir.
Olası Kaynaklar, örneğin, şu anda uygulanabilir bir pazarı olmayan, ticari geri kazanımın yeni teknoloji geliştirilmesine bağlı olduğu veya birikim değerlendirmesinin henüz erken aşamada olduğu birikimleri içerebilir.
Gerçeklerle yüzleşme zamanı: Nihai geri kazanılabilir kaynakları daha da iyileştirmek ve saha geliştirme planlamasını optimize etmek için ek değerlendirme faaliyetleri gereklidir. Ayrıca, Rezervuar'daki doğal gazı ticarileştirme ve geliştirme planları araştırılıp hazırlanana kadar, Afrodit, CALYPSO, CRONOS, ZEUS ve GLAFCOS rezervuarları için bir geliştirme planının hazırlanması ve/veya uygulanması için tahmini bir takvim belirlemek mümkün değildir. Her geliştirme seçeneğinin farklı bir zaman çizelgesi ve farklı inşaat ve işletme maliyetleri olduğu ve tercih edilen geliştirme seçeneği seçilene kadar Rezervuar'ın geliştirme takvimi ve bütçesinin makul bir şekilde tahmin edilemeyeceği vurgulanmaktadır. Ayrıca, herhangi bir geliştirme planının doğal olarak kapsamlı düzenleyici, ticari ve finansal düzenlemeler gerektireceği de vurgulanmaktadır.
Uyarı - Bu potansiyel kaynakların herhangi bir kısmının gerçekten keşfedileceğine dair bir kesinlik yoktur. Keşfedilseler bile, kaynakların herhangi bir kısmının ticari olarak üretilebileceğine dair bir kesinlik yoktur. Potansiyel veriler, ancak keşif sondajından sonra değerlendirilebilecek rezerv ve olası kaynakların bir değerlendirmesi değildir.
Ayrıca, bir birleştirme anlaşması, iki ülkenin ana doğal gaz varlıkları olan İsrail'in Leviathan sahası ve Kıbrıs'ın Afrodit sahasının geliştirilmesine yönelik önemli bir adımdır ve bu sahalar kısmen İsrail'in Münhasır Ekonomik Bölgesi'ne girmektedir. Afrodit sahasının parasallaştırılması konusundaki bir anlaşmazlığın, Kıbrıs ve İsrail hükümetleri arasında sınır ötesi rezervlerin işletilmesini düzenleyen bir birleştirme anlaşmasının imzalanmasını geciktirdiği anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak; Kıbrıs açıklarında bugüne kadar keşfedilen gaz miktarı, Mısır'a dahi uluslararası bir ihracat projesini ticari olarak haklı çıkaracak düzeyde değil.

Comments
Post a Comment