Türkiye, doğalgazda ticaret merkezi olma potansiyeli yüksek bir ülkedir.

Türkiye, doğalgazda ticaret merkezi olma potansiyeli yüksek bir ülkedir.

Doğalgazda merkez ülke olmak, doğalgazın üretiminde, taşınmasında, doğalgazın sıvılaştırılmasında ve ihracatında öncü rol oynamaktır. Türkiye, bir yandan zengin doğalgaz kaynaklarına sahip olan ülkelere komşu iken diğer yandan yüksek miktarda doğalgaz tüketen ve doğalgazda dışarıya bağımlı olan başta da Avrupa ülkelerine yakın bir ülkedir.

Dolayısıyla, doğalgazda merkez ülke olması sayesinde, Türkiye hem kendi ihtiyacı olan doğalgazı daha uygun koşullarda sağlamasına katkı yaparken hem de doğalgaz arz güvenliğinde sorun yaşayan ve yaşayacak ülkeler için de önemli bir kaynak ve stratejik ülke konumuna gelecektir.

Son dönemde hem Avrupa ülkeleri ile hem de Rusya ile kurduğu dengeli ilişkiler sayesinde Türkiye, Rusya için doğalgaz talep güvenliği ve Avrupa ülkeleri için de doğalgaz arz güvenliği açısında önemli bir ülke konumuna geldi. Bu nedenle, zengin doğalgaz kaynaklarına sahip Rusya ve doğalgaz tüketicileri olan Avrupa ülkeleri için Türkiye’nin merkez ülke olması tüm taraflar için ekonomik ve güvenlik açısıdan önemlidir.

Türkiye geçmişte hayata geçirdiği TANAP ve TürkAkım projeleriyle Azerbaycan ve Rusya doğalgazının Avrupa ülkelerine kendisi üzerinden taşınmasına öncülük etmesi merkez ülke olmak için önemli bir referans olurken, yeni dönemde gerçekleştireceği yeni projelerin hayata geçmesi ile doğalgazda merkez ülke konumuna geçmesini hızlandıracaktır.

Avrupa, Rus gazına alternatif ve kalıcı çözüm ararken, Ukrayna’yı işgali ve sonrasında Avrupa ile arasında yaşanan gerilime ve AB’nin Rus doğal gazına olan bağımlılığını azaltma hedefine rağmen; Rusya, Avrupa doğal gaz piyasasına ihracatını devam ettirmek istemektedir. Yaşanan bu gelişmeler, Türkiye’nin doğal gaz jeopolitiğindeki konumu güçlendirirken, aynı zamanda doğal gaz ticaret merkezi olma hedefini gerçekleştirmesi için de büyük bir fırsat sağlamaktadır. 

Avrupa’nın içine düştüğü ve giderek derinleşmesi beklenen doğalgaz krizine kısa vadede hızlı ve kalıcı bir çözüm bulunması kolay görünmüyor. Avrupa’nın arz güvenliği, ekonomi ve siyasi gerçeklikle uyumlu bir şekilde Türkiye ile enerjide iş birliğini artırması ve diğer sorunların gölgesinden kurtarması, bu iş birliğinden sağlayacağı katkılar göz önüne alındığında rasyonel bir tercih olacaktır.

Benzer şekilde Rusya’nın da gerek TürkAkım’daki mevcut hat ve gündeme gelmesi muhtemel yeni hatlardan Avrupa’ya ilave gaz tedarikinin gerçekleşebilmesi için bu gazın Türkiye’de ticarileştirilmesi ve ihraç hakkını vermesi de en rasyonel tercih olacaktır. Diğer gaz kaynakları ile Türkiye’nin doğalgaz ticaret merkezi EPİAŞ’ta ticarileşerek ve Trakya’da kurulacak fiziki merkezde harmanlanarak Avrupalı alıcılara iletilmesi Rus gazı için tek ve en gerçekçi seçenek olacaktır.

Putin’in Rus gazının Türkiye’de doğal gaz merkezi kurulabilir açıklaması sonrası Türkiye’ye yönelik gelmeye başlayan eleştiriler ve açıklamalar oldukça tutarsız. Rus petrolünün büyük bölümünün halen Yunan tanker filosu tarafından taşınmasına ve Rusya’dan LNG ithalatına, söz konusu Yunanistan olunca ses çıkarmayan Avrupa’nın, Türkiye’yi Rusya ile doğalgaz iş birliği nedeniyle eleştirmesi, ikiyüzlü ve taraflı bir bakış açısının yansımasını gösteriyor.

İsrail ve Doğu Akdeniz gazının Türkiye’ye gelmesi ise ticari nedenlerden çok bölgedeki siyasi meselelerinin çözülmesine ve karşılıklı güvenin tesis edilmesine bağlı. İsrail ile ilişkilerde olumlu seyrin devam ederek normalleşmenin bölgesel ve küresel konjonktürün de etkisiyle hızlanması ve doğalgaz da bir iş birliğini tekrar gündeme getirmesi sürpriz olmaz. Avrupa’nın içine düştüğü ve giderek derinleşen doğalgaz krizi; hattın izleyeceği güzergah, deniz yetki alanları, Kıbrıs meselesi gibi diğer problemlerin çözümü için de bir katkı sağlayabilir.

Türkmenistan, Kuzey Irak ve Doğu Akdeniz gazının, her şey yolunda gitse ve hiçbir sorun olmasa bile Türkiye’ye gelmesi ve Türkiye’de ticarileştirilerek Avrupa ülkelerine ulaştırılması için en az 3 yıllık bir süreye ihtiyaç olduğu doğal gaz çevrelerinde bilinen bir gerçek. Tabii ki bu yatırımların hayata geçmesi için gerekli finansmanı kimin sağlayacağı ise bir diğer önemli soru işaretini beraberinde getiriyor. Öte yandan Ukrayna’daki savaşın devamı ve Batı ile Rusya arasındaki gerilimin düşmemesi durumunda, Avrupa için doğal gazda önümüzdeki 3-4 yıllık dönemin oldukça zor geçeceği görülmektedir.

TANAP’ta 16 milyar metreküplük kapasite artışı gelecek ilave Azerbaycan gazı, TürkAkım’da yeni ilave boru hatlarının inşa edilmesi durumunda gelecek ilave Rus gazı, Türkmenistan, Kuzey Irak ve Doğu Akdeniz’den gelmesi muhtemel diğer doğal gaz kaynaklarının, her şey yolunda gitse bile 2 seneye yakın bir süreye ihtiyacı olduğu gerçek.

İlk etapta TANAP’tan gelecek ilave 16 milyar metreküp, TürkAkım 2’den Avrupa’ya giden 15,75 milyar metreküp ve TürkAkım’da 3 ve 4’üncü hatların inşa edilmesi durumunda gelecek ilave Rus gazının ve diğer ülkelerden gelebilecek diğer tüm alternatif gaz kaynaklarının ve Türkiye’nin Karadeniz’de üreteceği gazın EPİAŞ’ta ticarileştirilmesi sağlanmalıdır. Bu şekilde bölge çok sayıda kaynaktan ve farklı giriş noktasından beslenen, en yüksek hacme sahip doğal gaz ticaret merkezi haline gelebilir.

Türkiye, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu tedarik kaynağı çeşitlendirmesine bu şekilde önemli katkı sağlarken birçok farklı kaynaktan gazın fiziki ve ticari açıdan Türkiye’de paçallanması ile gaz molekülünün hangi ülkeden geldiğine bakılmaksızın Avrupa’ya güvenli ve uygun rekabetçi fiyatlarla gaz tedarikinin önünü de açacaktır.

Gelişmiş Altyapı ve Piyasa Avantajı..

Türkiye geçtiğimiz sene Rusya ve Ukrayna arasındaki tahıl anlaşmasında olduğu gibi bu kez Avrupa ve Rusya arasında doğal gaz krizinin çözümünde bir arabulucu rolü üstlenebilir. Bunun ötesinde EPİAŞ’ta ticarileştirilecek ve Trakya’da kurulacak fiziki bir merkezden ilerleyen yıllarda boru hatları ve LNG ile birçok kaynaktan gelen gazın Güney Doğu Avrupa ülkelerine iletilmesi, bu ülkelerin tedarik güvenliği ve erişilebilir fiyatlarla gaz ithal edebilmesine imkan verecektir.

2025 ve 2026 kışları Avrupa için doğal gaz'da en zor iki kış olacak. Doğal gaz krizinin Avrupa ekonomileri üzerindeki muhtemel hasarın ve toplumsal tepkinin doğuracağı siyasi sonuçlar göz önüne alındığında Avrupa’nın, Türkiye’de kurulacak, tamamen Türkiye’nin kontrolünde olacak ve birçok kaynağın geldiği bir doğal gaz ticaret merkezinden elde edeceği avantajları göz ardı etmemesi gerekiyor.

Avrupa’nın en büyük 4 doğal gaz piyasasından birisi olan, bölgenin en büyük LNG ve boru hattı giriş, iletim, dağıtım ve yer altı doğal gaz depolama kapasitesine sahip ülkesi olan, mevzuat ve düzenlemeler açısından ileri ve EPİAŞ gibi günden güne büyüyen ve oturmuş bir doğal gaz borsasına sahip Türkiye, potansiyeli ile doğal gaz ticaretinde Güneydoğu Avrupa ve Doğu Akdeniz’in en önemli ticaret merkezi olma yolunda kısa zamanda önemli adımlar atacaktır.

Comments

Popular posts from this blog

Yunan’ın Türk Korkusuyla Giriştiği İtalya ve Mısır Anlaşmalarındaki Hüsranı

Türkiye - Libya MEB Sınırlandırma Anlaşması Ve Önemi

Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de Yunanistan ve GKRY ile müzakere edeceği bir konu yoktur.