2. Bölüm: Türkiye doğal gaz merkezi olur mu?

 2. Bölüm: Türkiye doğal gaz merkezi olur mu?

TÜRKİYE, YALNIZCA BORU HATLARININ GEÇTİĞİ ÜLKE OLMAMALI
Türkiye, coğrafi konumunun kendisine sağladığı Doğu-Batı arasındaki stratejik konumunu iyi kullanmalı. Türkiye, doğalgazın bu kadar önemli hale geldiği ve tüm Avrupa’nın doğalgaz arz güvenliğini nasıl sağlayacaklarını karar kara düşündüğü bu günlerde önemli bir fırsata da sahiptir.
Bu nedenle, Türkiye yalnızca boru hatlarının geçtiği yani transit bir ülke olmamalı. Türkiye enerji kaynaklarına sahip olan ülkelerin ve bu kaynağı tüketen ülkelerin karşılaştığı bir kavşakta olmamalı. Türkiye doğalgazda merkez ülke olmalı.
PUTİN’İN İFADELERİ DÜNYA BASININDA
Her ne kadar Euronews ajansı “Putin Türkiye’ye gaz merkezi hayali satıyor!” şeklinde biraz alaycı bir ifade kullanmış olsa da Putin’in önerisi üzerine Batı medyasından çok daha farklı ve ciddiye alan yorumlar geldi: New York Times gazetesi “Putin, Türkiye’yi Gaz Merkezi Yapmayı Teklif Etti!” şeklinde manşet attı. Körfez ülkelerinden Katar merkezli Al Jazeera gazetesi büyük önem atfettiği bu haberi “Rusya Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin Kuzey Akım boru hattı hasarından sonra gazı AB’ye yönlendirmek için en iyi yolu sunduğunu söyledi!” şeklinde ilk sayfalarına taşıdı.
Türkiye, doğalgazın toplandığı, transfer edildiği ve bu doğalgazın fiyatının belirlendiği bir merkez olmalı. Kısaca, Enerji Merkezi olmak bir süreç gerektiriyor.
Türkiye’nin Gaz Merkezi olma yol haritası
Başarılı merkezlerin en önemli özelliklerinden biri “yerli üretim” kapasitesi. Henry Hub, Amerikan gazı; TTF ve NBP Kuzey Denizi’ndeki arz fazlası gaz ile öne geçiyor. Türkiye açısından, enerji merkezi olma yolunda önemli olanın, Rus gazından öte, Karadenizden çıkarılacak yerli gaz olacağı öngörülüyor.
EFET’in (European Federation of Energy Traders- Avrupa Enerji Tacirleri Federasyonu Türkiye ile ilgili yaptığı en son çalışmada, gaz merkezi gelişim skoru 20 üzerinden 11,5 olarak bulunmuş. Yani, Türkiye’nin daha gidecek yolu var.
EPİAŞ Genel Müdürü Ahmet Türkoğlu, “nasıl merkez olunur şimdi bunu tartışıyoruz” dedi. Gaz konusuna odaklanılacağını, eğer bir merkez olacaksak, marketlere ihtiyacımızın olduğunu, satış için hem Euro hem de TL olarak satışın mümkün olabileceğini de sözlerine ekledi.
Gaz merkezi olmak için gaz giriş/çıkış kapasitesine bakmak gerektiğini söyleyerek, mevcut durumu şöyle özetledi: Türkiye’nin Toplam Gaz Giriş Kapasitesi 378,12 milyon metre küp/gün (Boru Hattı= 181,14 milyon metre küp/gün, LNG Terminali: 130,66 milyon metre küp/gün, Üretim: 1,32 milyon metre küp/gün, Depolama: 65 milyon metre küp/gün).
Toplam Çıkış Kapasitesi yaklaşık 94,58 milyon metre küp/gün (İhracat Çıkışı yaklaşık 14,58 milyon metre küp/gün, Transit Çıkışı yaklaşık 80 milyon metre küp/gün).
Yeni hatlar için gerekli ihracat çıkış kapasitesi yaklaşık 200 milyon metre küp/gün.
( EPİAŞ'ın ortaklık yapısı nasıldır? A Grubu hisseye sahip TEİAŞ'ın %30, B Grubu %30 ve C Grubu %0,83 hisseye sahip BİST ile C grubu hisseye sahip 94 özel sektör katılımcısının sahip olduğu %39,17 ortaklık yapısından oluşmaktadır.)
Rusya, Avrupa, Türkiye ve gaz merkezi denklemi
Yani yeni boru hatları gerekiyor, altyapıya ihtiyacımız olacak ve altyapıyı tamamlamak için zamana ve yatırıma ihtiyacımız var. Gerçek bir merkez olmak için, son açıklamalardan sonra, tedarikçimizin hazır olduğu düşünülüyor ki bu taraf: Rusya.
Elbette soru şu: Talep tarafı yani Avrupa bunu istiyor mu? Çünkü ancak Avrupa ikna edilebilirse gerçek bir merkez olabileceğimiz kabul ediliyor.
İşte bu kritik soru o günkü toplantıda bir çok katılımcı tarafından soruldu: Avrupa, Rusya’dan doğalgazı almıyor ve bağımlılığını azaltmak istiyorken, neden Türkiye üzerinden alsın?
Rusya temsilcisi bu soruya, “bekleyip göreceğiz” şeklinde kısa bir cevap verdi.
EPİAŞ Genel Müdürü Ahmet Türkoğlu, Avrupa’ya soruyu “Rus gazını alır mısınız?” diye sorarsak, günümüz şartlarında, savaş ve diğer nedenlerle elbette “Hayır” diyecek. Biz bu soruyu farklı şekilde soracağız: “Azeri, İran, Rus karışımı doğalgazı alır mısınız?”
AVRUPA’YLA BEYAZ SAYFA AÇMAK
Her şeyden önce Avrupa ülkelerinin Rus doğal gazını nakleden TürkAkım hattından gaz tedarik etmeye devam etmesi gereklidir. Bu maksatla anılan hattan doğal gaz almakta olan Balkan ülkeleri ve Macaristan gibi ülkelerle dayanışma içerisinde kalmak önemlidir. Azerbaycan doğal gazının Avrupa’ya ulaştırılması için yıllık kapasitesi 31.5 milyar metreküp olan TANAP’ın kapasitesinin arttırılması gerekecektir. Keza Bakü-Tiflis-Erzurum hattının kapasitesinin arttırılması yanında, ayrıca Erzurum’dan Avrupa’ya kadar hattın devamının inşası gereklidir.
Türkmen gazının Avrupa’ya ulaştırılması Rusya üzerinden gerçekleştirilmekteydi. Daha doğrusu Türkmen gazını pazar fiyatlarının altından satın alan Rusya, kendi gazıyla birlikte Avrupa’ya elverişli fiyatlarla pazarlamaktaydı. Gelinen günde bu gazın da pazarlanmasında sorun olabilir. O halde İran’a doğal gaz hattı inşa eden Türkmenistan’ın doğal gazının bir kısmı Avrupa’ya yeni doğal gaz hatlarıyla ulaştırılabilir. Bu maksatla Hazar Denizi’nin tabanında döşenecek boru hattıyla Azerbaycan’a, daha sonra ya Bakü-Tiflis üzerinden Türkiye’ye, ya da Ermenistan üzerinden daha kestirme bir hatla Türkiye’ye ve oradan da Avrupa’ya ulaştırmak mümkündür. Tiflis üzerinden düşünülen hatlar, ya mevcut TANAP ve Bakü-Tiflis-Erzurum hatlarının kapasitesinin arttırılmasıyla veya daha geniş kapasiteli yeni hatlar inşa ederek Avrupa’ya uzatılmasıyla mümkün olabilir.
Doğu Akdeniz’deki gazın Avrupa’ya ulaştırılması için en ekonomik güzergah Kıbrıs üzerinden Türkiye ve ardından da Avrupa’ya uzatılmasıdır. Zaten Kıbrıs-Girit-Yunanistan hattı (Eastmed) oldukça maliyetli bulunduğu için hem ABD’de Biden yönetiminin desteğini kaybetmiş, hem de enerji şirketleri projeyi dondurmuşlardı. Şayet Türkiye de Doğu Akdeniz’de doğal gaz rezervleri keşfederse bu hattın gerçekleşme olasılığı daha da yükselecektir.









Comments

Popular posts from this blog

"Altın Madeni’nde Siyanürle Altın Aranıyor" iddiası..

Akdeniz’in Hidrokarbon Potansiyeli

Yörükler-1 kuyusu kuru kuyu olma ihtimali riski çok yüksek